İlk defa ölmeyi istemedim!..

A -
A +

Daha dün gibi hatırlıyordum o günleri... Karne töreni için bütün okul toplanmıştı. Tören öncesi: "Numarası okunan öğrenciler öne çıksın" denildi. Benim de numaram okunmasın mı? "Eyvah! Tam tatile giderken ceza mı?" diye korkuyla öğretmenime yalvardım: "Ben suç işlemedim!" Öğretmenim ise: "Sen iftihara geçtin" deyip kestirip attı. "Vallahi oradan geçmedim, öğretmenim" dediysem de anlatamadım. Zorla sıraya geçirdiler. Korkudan bayılmak üzereydim ki, son sınıf öğrencileri müdürün elini öpüp müdürün de onlara kırmızı kurdele bağlı bir kâğıt verdiğini görünce dünyalar benim oldu. Sıra bana geldiğinde müdürün elini öptüm ama o beni öptüğünde boynuna sarıldığım için okulun bana güldüğünü hatırlıyorum. Tören bitip de meşakkatli bir otobüs yolculuğuyla köye geldiğimizde avluda sevinç içinde bekleyen annemlere "bakın bana ne verdiler" diyerek kurdeleli kâğıdı uzatıyorum. Bana harcanan paraların suçluluk duygusundan kurtuldum. Çocuksu hasretle hepsine sarılıyorum. Dünyalara bedel bir duygu... Şimdi de onca yılın yükü ve yaşanmışlığıyla ve hasretle yine annemlere gidiyordum ama dünya hayatını başarıyla tamamladığımı gösteren kırmızı kurdeleli bir kâğıdım bu kez yoktu. İlk defa ölmeyi istemedim. Böyle düşüncedeyken, iki küçük kız torunum sedyemin yanına koştular "dede" diye seslenerek. Benden bir tepki alamayınca boyunlarını büküp ağlayarak uzaklaştılar. O an içim parçalandı. Ölüyor olmama ilk defa bu kadar üzüldüm. Sonradan gelen giden olmadığını öğrendiğim bu olay sebebiyle o an ölüme direndiğimi hissettim!.. İyi ama bana burada yardım edemezler beni niye başka hastaneye götürmüyorlar, derken başka bir sedyeye alıp ambulansa götürürlerken kollarım yana sarkıyor ve sol elimin işaret parmağı sedyenin katlanma yerine sıkışıyor. Hissettiğim acıyla kendime gelip son bir gayretle feryat ediyorum... Götürüldüğüm hastanede fevkalade bir müdahale yapılmıyor. Bazen kendimden geçiyor bazen kendime geliyorum. Kıymetli dostum Prof. Talat Beyi aramalarını ve beni onun çalıştığı hastaneye götürmelerini istiyorum. "Tamam" diyorlar ve ambulans bekleniyor. Gücüm iyice tükenmeye başladı. "Niye bu ambulansla götürmüyorsunuz" diyorum, meğer ambulans dediğim hastanenin acil servisiymiş. Yeni hastaneye vardığımızda kapıda bir ekip tarafından karşılanıyorum ve acilen anjiyoya alıyorlar. Arkadaşım İzmir'de olduğu için gelemiyor, o an durumumdan haberdar olan tüm doktor arkadaşlar başucumda. Devamı yarın... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.