"O gün bu gündür, kimliğimi birisine göstermeden önce kendim de şöyle bir göz atıyorum!.."
O gün akşamı hafızamda net olarak canlanmıştı. O akşam arkadaşın arabasından inerken o söylemişti bana:
"Kimliğin düşmüş galiba, unutma" diye.
Ben de onun hatırlatmasıyla geri dönüp arabanın ön koltuğunda duran kimliği, hiç bakmadan cebime koymuştum. Vedalaşmıştık ve araba hareket etmişti. Yorgun argın eve gelip üzerimi çıkartıp yatağa kendimi zor atmıştım. Kimliği düşünen kim?
Sabahleyin de Ümraniye Adliyesi'ne yetişmek için telaş içinde giyinip sokağa çıkmış o halde duruşmaya zor yetişmiştim. Kimlik sorulduğunda cebimdeki kimliği, hiç bakıp incelemeden göstermiştim. İnsan kendi kimliğini gösterirken "bu kimlik acaba benim mi?" diye önce kendisi hiç inceler bakar mı?
Neyse bütün bunlar geride kalmıştı ama anlaşılmıştı ki o arabadaki kimlik benden düşmemişti. Arabanın sahibi avukat arkadaş, kimliği benim zannettiği için bana söylemişti. Bu bayan avukatın kimliği o avukat arkadaşın arabasında düştüğüne göre, bunu o arkadaşa nasıl söylemeliydim?
Ya arkadaşın o isimle özel bir durumu varsa, benim o durumu ortaya çıkartıyor olmam arkadaşlık açısından doğru değildi. Durumu söyleyip söylememek arasında hayli tereddüt ettim. Ancak aklım duygularıma gelip geldi. Dün gece arabasında geldiğim o arkadaşa kimlikteki bayan avukatın ismini okuyup sordum:
-Böyle bir ismi tanıyor musun sen?
-Ha tanıyorum evet... Hayırdır niye sordun?
-Ya sen bana dün "kimliğini unutmuşsun" dedin ya, o kimlik benim değilmiş. Bu ismini okuduğum bayan avukatın kimliğiymiş. Şimdi o kimlik bende...
-Aaa hay Allah... O kim biliyor musun? Filanca avukat arkadaşın hanımı...
-Abiciğim iyi de o kimliğin senin arabanda ne işi var? Beni delirttin gün boyu ya?
-Sen de amma suizan ediyormuşsun be... Bilmiyor musun bu araba benim olsa bile hepimizin işine gitmeye çalışıyoruz. Geçen gün de onların bir duruşmasına birlikte gidip dönmüştük. Dosyalar vardı yanlarında... Demek ki kadıncağız kimliğini düşürmüş... Şimdi yana yakıla o da kimlik arıyordur. Ben hemen arıyorum kendisini...
O gün sabahtan beri hayatımı allak bullak eden olay meğer küçük bir yanlışlıktı. Ama bu küçük yanlışlık sebebiyle hem mahkeme girişinde polise maskara olmuş, hem hâkime karşı zor durumda kalmıştım. O gün bugündür, kimliğimi birisine göstermeden önce kendim de şöyle bir göz atıyorum, "bu kimlik benim mi?" diye!..
Rumuz: "Kimlik"-İstanbul