İsmi de Güler idi...

İki hafta önce Cuma günü idi. Oğlum ile birlikte çarşıya inmiştik. İşlerimizi hallettikten sonra oğlum yanımdan ayrıldı. Çünkü o arkadaşıyla buluşacaktı... Oğlumla vedalaştıktan sonra ben de oradan elektrik faturasını yatırmak için EDAŞ'a gittim. Veznede haylice uzun bir sıra vardı. Hiç tereddüt etmeden hemen sıraya girdim... Biraz sonra arkama iki kişi daha geldi. Bunların ikisi de bayandı. Bayanlardan bir tanesi sosyete tarzı giyinmiş sarışın, gayet düzgün ve temiz giyimli bir bayandı.

Fatura kuyruğu yavaş yavaş ilerliyordu... Aradan beş dakika ya geçti geçmedi beni arkadan izleyen bu bayan yanıma yaklaştı. Biraz tereddüt gösterse de  gayet saygılı bir şekilde benimle konuşmaya başladı.

-İyi günler hanımefendi

-İyi günler.

-Size bir şey diyebilir miyim?

-Buyurun?

-Kusura bakmayın sıraya geldim geleli arkanızdan sizi izliyorum. Dudaklarınız kıpır kıpır, hiç boş durmuyor. Galiba tesbih çekiyorsunuz.

-Evet...

-Siz oruçlusunuzdur.

-Çok şükür...

-Sizden bir ricada bulunabilir miyim?

-Buyurun?

-Bana dua eder misiniz?

-Nasıl?

-Benim bir mahkemem var. Haksız yere dükkânımı elimden almaya çalışıyorlar. Bana dua edin ne olur. Hem mübarek bir ay, hem mübarek bir Cuma günü. Bana bu güzel ay ve gün hatırına dua edin.

-Peki ederim, dedim ama kadının o durumuna hem çok şaşırdım hem çok sevindim. Ardından ben de kendisinden bir dilekte bulundum:

"Sen de bana dua et olur mu?"

"Ederim, bil ki hayatında güzel şeyler olursa dua edenlerin sayesindedir. Belki bir yerde karşılaşırsak sen de bana dersin."

"Allahü teâlâ hakkınızda hayırlı olanı versin" dedim.

"Bak ben de tespih çekiyorum" deyip elini cebinden biraz çıkartarak küçücük bir tespihi gösterdi.

Ben hem sevindim hem de gıpta ettim. Ne kadar güzeldi bir müminden dua istemek... Ben işim bittikten sonra oradan ayrıldım ama o gün bugündür o bilmediğim sarışın meçhul bayana dua ediyorum. İsmi de Güler idi.  

Çok zaman ben dua istemeyi unutuyorum, isterim ama unuturum. Düşünüyorum da, dua ne büyük bir nimet... Hangi halde olursan ol, ister isyan, ister rızada ol, daima bu "silah"a sarılabilir insan. İster tanı, ister tanıma, herkesten isteyebileceğin büyük bir sığınak...

      Fatma Aydın-İzmir