"İşte ben onun kızıyım"

A -
A +

Hastaneden içeri girdiğimde, gelinimin yüzü bir başka gülüyordu. Tamam, nur topu gibi bir torunum olmuştu. Çok sevinçliydim. Yalnız, gelinimin sevinci anne olmakla birlikte hastanede gördüğü ilgiye olmalıydı. -Baba burada bir hemşire benimle öyle ilgilendi ki anlatamam. -Maşallah, Allah kendisinden razı olsun... Kimmiş bu hemşire? -Bilmiyorum baba... -O seni tanıyor mu? -Hayır... -E peki sana özel ilgi gösterdiğini nereden anladın? -Ne bileyim, geldi benim dosyamı okurken biraz dikkatle baktı. Sadece soyadımı sordu... Sonra da senin adını sordu. -Benim adımı mı? Benim adımı nereden biliyor ki? -Bilmiyorum. Sadece "Sen onun nesi oluyorsun?" dedi. Ben de "gelini oluyorum" dedim. Bunun üzerine, tamam dedi ve gitti... Ama ondan sonra bana çok müşfik davrandı... Düşündüm, ben burada herhangi bir kimseyi tanımıyordum. Beni tanıyan birisi olabilir miydi? O da meçhul... Çünkü on on-beş sene var ki memleketten uzaktaydım... Öyle şöhret sahibi, ya da çevresi olan biri de değildim. Ben bir emekli adamdım. Doğrusu bir soyadı benzerliği olduğunu düşünüyordum. Üzerinde durmadım. Gelinimin durumu hakkında bilgi sahibi oldum. Ne zaman taburcu edileceğini falan konuştuk. Minik torunumu incitmeden öpüp koklamaya çalıştım. Birkaç dakika sonra da "haydi Allah rahatlık versin" diyerek odadan çıkmak üzereydim. Kapı açıldı. İçeriye bir hemşire girdi. Gelinim hemen fısıldadı: -İşte bu hemşire baba... Bu arada hemşirenin de dikkatini çekmiş olmalıyım ki, bana tanımak ister gibi baktı uzun uzun... Beni merakta bırakan bir üslupla birini arıyormuş gibi sordu: -Sen filanca mısın amca? Bana öyle bir iç geçirerek bakışı vardı ki şaşırdım kaldım... Acıyor muydu halime, şaşırıyor muydu? Kestiremiyordum... Ama şu var ki bu hemşire mutlaka ama mutlaka benimle ilgili bir şeyler biliyordu? Bakalım konuşurken öğrenecektik... -E şey evet kızım. Sen kimsin? -Ben filan hemşireyim... Beni tanıyamazsınız siz. Ama ben sizi hiç unutmuyorum ki... Genç hemşirenin duygu dolu hâlde âdeta babasını kucaklar gibi boynuma sarılmasına gelinim de şaşırmıştı ama ben onlardan daha çok şaşkındım. -Hayırdır kızım? Ben şoktayım. Kusura bakma biraz da yaşlılığıma ver... Dedi ki: -Amca siz filancayı tanır mısınız? -Aaa, dedim... Tanımam mı? Benim kaç yıllık eski ahbabım o... -Amca işte ben onun üçüncü kızıyım... Hani siz bir akşam bize misafir gelmiştiniz ya amca... O öyle deyince geçmişim bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti... İçim bir tuhaf oldu... Acaba o akşam ne olmuştu? Vallahi ben de bilmiyordum... Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.