Çok muhterem evladım. Evvela binbir selam eder, hayırlı günler dilerim. Önce kendimi tanıtayım. 85 yaşında bir validenim. Kendim yazıyorum. Memleketim Eğirdir. Dedem Müderris Recep Hoca. Babam da çok mübarek bir efendiydi. Annem iki evlilik yapmış. Atabey'e Hacı Osman Efendilere gelin gitmiş. Beyi İstiklal harbinde şehit düşmüş. Yüzbaşı imiş. On sene sonra da benim babamla evlenmiş. Aslında bir daha hiç evlenmek istememiş fakat ne annesi ne de beyi tarafından huzur bulmuş. Ablam da şimdi sağ ve Ankara'da. Kayınvalidesi tarafı şehit aylığı istememişler, "bize şefaat etmez" diye. Biz dört kardeştik. Annem şehit aylığı almak için Isparta'da mahkemeye dava açmıştı. Eğirdir'den gide gele sonunda mahkeme bitti. Bir gün Eğirdir Şubesi'nden annemi çağırıyor dönemin şube reisi: -Maaşın olmadı. Şuraya mührünü bas bakalım, diyor. Annem çok üzülüyor. Mührü basıp ayrılıyor. Annem dedemin evinde oturuyor. Nenem tek başına. Bizi istemedi. Bu arada babamın evini üvey kardeşleri aldı. Çarşıda mağazamız vardı. Onu da biz aldık. Hiç olmazsa kirasını alırız diye. Ama maalesef bir kuruş ödemedi. Yetim malı, Allaha nasıl hesap verecekler? Dayımla yengem geçimsizdi, ayrı yaşıyorlardı. Annem namaz kılarken annemin başına bir okkayı (kilo) kaldırıp vuruyor. Annemin başından iki leğen kan akıyor. Bakıyor ki hapis olacak, ne yapsın annem affediyor. Yani davacı olmaktan vazgeçiyor. Annem beş sene sonra öldü. Biz hepimiz evlendik. Evde kimse kalmadı. Bir gün şubeden bir asker geliyor. Annemi soruyor: -Bu kadın nerede, parası birikti gelip alsın. Meğer anneme aylık bağlanmış. Birikmiş parasını, ablamın şefaat etmez diye almadığı parasının hepsini zamanın şube reisi alıyormuş. Annem de cahil kadın ne bilsin? Evimizde bir okuyan (eğitimli) erkek olsaydı parasını alırdı. Yengem askere demiş ki: -Ben bilmem. -Kızları nerede, onlar gelsin şubeye! O, annemin akan kanından sonra verem oldu. Çileyle bu dünyadan göçüp gitti. O şube reisinin de mağazamızın kirasını vermeyen yengemin de gözleri kör olmuş. Çünkü biz üçümüz gurbete gitmiş insandık. Ablam çok iyi bir insandı. Hiç öz üvey nedir bilmez. Amcası Salih bir Müslüman idi. Torunları dini eğitim aldı. Evladım çok zor toparladım. Eskiden mektup yazardım. Şimdi hep telefon var yazmayı unutmuşum. Siz tamamlayın... Ben Bizim Sayfa'yı okurum. Türkiye Gazetesine senelerdir aboneyiz. Hepinize sonsuz selamlar. Allaha emanet olun. İsmim Fikret. Erkek ismi ama annem çok sevmiş bu ismi... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00