"İyi ki acele etmemişim!.."

A -
A +

Doğuma giderken, bana babasını çağıracaklarını söylemişlerdi. Çok sevinmiştim. -Babası gelecek şimdi. Haydi sık dişini... Yavrunu onun kucağına vereceğiz... Her şey düzelecek... Ama olmadı... Yine gelmedi. Saat 14:00'te Leman Ebe geldi. Dedi ki: -Kızım hiç üzülme. Sende o kaynana varken sen kocanla bir araya gelemezsin. Ben bir kızınız oldu diye müjde verdim. O sevineceğine çok ağır laflar etti. Bu acı sözleri duyunca göğsümdeki sütlerin geri çekildiğini fark ettim. Bir daha mahvoldum. Kocamın da üzüldüğünü ama annesinin sözünden çıkamadığını biliyordum. Kızım iki kilo doğmuştu. Yavrum üzüntümden beslenememişti. Oysa ben onun için yaşamıştım. Kocamdan da bir ümidimi kesiyor bir yeniden ümitleniyordum. Altı ay böyle sürdü. Arada konuşuyor, gitmeye karar veriyordum. Kaynanam geleceğimi öğreniyor, "Gel de koca dişli sana gününü göstereyim" diye tehdit ediyordu. Enteresan... Bir gün kaynanam aradı. Gün verdi. Gelip alacaklarını söyledi. Annemlere haber veremedim. Ama o gün gerçekten geldiler. Kaynanam torununu kucağına aldı. Ben annemler mağdur olmasın diye bana yaptıkları bilezikleri eve bıraktım. Bir de not yazdım: "Kocamı seviyorum gidiyorum. Bir daha olursa canıma kıyarım ama gelmem, söz. Şansımı deneyeceğim..." Ailem bu nota üzülecekti. Ama çocuğum babasına kavuşacaktı. Beni anlayacaklarını düşünüyordum. Gittiğimizde kocam dükkanın önündeydi. Onu görünce bir hoş olmuştum. Yukarı çıktık. Titriyordum. Kızına öyle baktı donuk donuk. İnanamıyordu. Ama artık yeniden bir arada olacaktık. Ben de bütün sıkıntılara sabredecektim. Kaynanam yine yapacağını yapıyor beni sık sık kocama şikâyet ediyor dövdürüyordu. Ama hepsine sabrettim... Üç defa dayanamayıp canıma kıymak, intihar etmek istedim. Çünkü dayak, üstüme kapı kilitleme, annemi arayıp şikâyet etme neler neler... Bazen dayanacak gücüm kalmıyordu... Ama her defasında çocuklarım annesiz kalacaklar diye üzülüyor, intihar etmenin günahından korkuyordum. Artık yeter dedim... Bu kötü düşünceleri kafamdan çıkartmaya karar verdim. Çocuklarımın yaşaması için kendim yaşamalıydım. Tabii bu çok zordu. Çünkü yarınım için hayal kuramıyordum. Yarın karanlık geliyordu. Her akşam "Allah'ım şükür bugün de bitti" diyordum. Genç yaşta göğsüme bıçak gibi bir ağrı saplanıyor dakikalarca sürüyordu. Ama artık kimse beni üzmesin istiyordum. Kocamla, çocuklarımla mutlu olmak istiyordum. Çok şey mi istiyordum? Kocamın bana bağırıp çağırması çok üzüyordu beni. Ama artık ona sabretmeyi de öğrendim. Çünkü aslında beni sevdiğini biliyorum. Çocuklarımı çok seviyorum. Kocamı çok seviyorum. Kaynanama kırgınım ve bu mezara kadar da öyle gidecek... Çünkü koca evinde bana sahip çıkmadı. Varsa yoksa kızıydı. Ama Allah'ım bize yardım etti. Bir ev verdi. Şükürler olsun yemeye ekmek verdi. Belki sabrımızın karşılığında bu mutluluğu lütfetti. Şükürler olsun... Kimseye karşı kötü düşünmem. Kimsenin de bana kötü düşünmesini istemem. Mutlu ve sağlıklı yaşamak istiyorum. Ailemle çocuklarımı çok seviyorum. Onların boynu bükük kalmasını istemiyorum. İyi ki de dayanılmaz denilen sorunlarıma sabretmişim. İyi ki acele etmemişim. Yuvayı yıkmak isteyenlere karşı sabırla direnmişim. Bak şimdi hem kendim hayattayım, hem çocuklarım annesiz değil. Hem kocamla yeniden mutlu bir hayata kavuştum. Rabbim cümle sıkıntı çekenlerin sıkıntısını gidersin. Herkese mutluluk ve huzur versin. Allah'ım yardım etsin... Tülay T.-Tekirdağ > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.