İyilik karşılık beklemeden yapılır!

A -
A +

Her şeyin madde ile ölçüldüğü devrimizde insanlar da gitgide robotlaşıyor. Tahammülsüzlük ve öfkeyle besleniyor. Bireysel menfaatler öne çıktıkça insanlar, bırakın iyilik etmeyi, acımayı bile yok edecek kadar bencilleşiyorlar. Dolayısıyla yardım, iyilik gibi insanı insan yapan meziyetler de yavaş yavaş yok oluyor. Hele ülkemizin bağrına kin ve nifak tohumlarını atanları okudukça gurbette kahroluyorum. "Her şey mezara kadar" değildir. İnsanlar öldükten sonra da yâd edilirler... İyilikler iyiliğiyle, kötülükler de kötülüğüyle yâd edilir, anılır. Dilerim, anlatacağım hatıram "Ben iyilik yaptım da ne oldu?" diyenlere örnek olur... Memleketteki evimiz yol kenarındaydı. Rahmetli babam evin etrafına, özellikle de yolun kenarına bir sürü meyve ağacı dikmişti. Rahmetli, evin önünde nöbet tutuyordu âdeta. Ne nöbeti diyeceksiniz? Meyveleri gelip geçenlerden korumak için mi? Hayır hayır... Aksine, yoldan gelip geçenlere bir tane olsun meyve ikram etmeden geçirmemek koyvermemek için... Tamamen Allah rızası için, yoldan gelip geçenleri meyve ağaçlarına çağırıyor, onları yemeden bırakmıyor, buna rağmen, bu davete icabet etmeyenlere katılmayanlara üzülüyordu: Diyordu ki: "Ben bu meyveleri gelip geçenler, kurtlar kuşlar yesin diye yetiştirdim." Kimseden karşılık beklemez, paylaşmaktan müthiş bir haz duyardı. İnşallah yaptığı iyilikler öbür dünyada kurtuluşuna vesile olmuştur. Nur içinde yatsın, mekanı Cennet olsun... Geçenlerde köyümü ziyarete gittiğimde, baba dostlarını, çocukluk arkadaşlarımı görebilmek için köy kahvesine uğradım. Hoşbeşten sonra bir kenarda oturan Pehlivan Amca'yı gördüm. Varıp elini öptüm. Halini hatırını sordum. Sonra tekrar arkadaşların olduğu masaya döndüm. Biraz sonra Pehlivan Amca masamıza geldi. "Delikanlı ne zaman sizin aileden birini görsem rahmetli babanı hatırlıyor ona dua ediyorum" diye söze başladı. Sonra unutamadığı iyiliği anlattı: "Bir gün çalışırken beni yemeğe davet etmişti. Ben işi bırakıp gidemedim. Baktım ben gidemeyince o yemeği bana getirdi. Mahçup oldum. Ama o kadar samimiydi ki... Beni bi güzel doyurdu. Daha sonra da bahçeden meyve toplayıp getirdi. Merhumun o iyiliğini hiç unutamıyorum..." Çok duygulandım. Ben de o amcanın sözlerini unutamıyor artık kendisi de rahmetli olan Pehlivan Amcaya da duâ ediyorum. İyilik karşılık beklemeden yapılır. Karşılık bekleyerek yapılan her iyiliğin karşılığı hayal kırıklığıdır. Yakup Çobanoğlu-Viyana > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.