Kandil sebebiyle hediyedir

A -
A +

Yanı başımdaki "Baba" gülümseyerek dedi ki: Camiden ilk çıkan kimseye: "Kandil sebebiyle hediyedir" diyeceksin. Birkaç kişi gelip alınca arkadan gelen cemaat meseleyi anlar, tasalanma. Namaza geçtik. İçimiz kıpır kıpır... Mevlithanın sesi kalplerde yankılanıyor: "Allah adın zikredelim evvela..." Ardından ilahilerdeki coşku: "Akarken gözyaşım Safa'ya düşsem/Yalın ayak başı açık Merve'ye koşsam/Zemzem-i Şerifi içerek coşsam/Diyerek Lebbeyk, Allahümme Lebbeyk..." Namazımız biter bitmez yerlerimize geçtik. Cemaat akın akın geliyordu. Hediye kitapları kapış kapış aldılar. Teşekkür ve dua ettiler. Biraz sonra kalabalık azaldı. Az ötede bir genç ile cami cemaatinden biri, tamamen nefsanî duyguyla münakaşa ediyordu. Oysa bu güzel günde, güzel sözden başka söze ne gerek vardı? Münakaşanın galibinin olmadığını bilseler böyle yaparlar mıydı? Cami cemaati tamamen dağılmıştı. Elimizde dağıtılacak kitaplar vardı. Aracımıza aldığımız kitaplarla ana caddeye yöneldik. Görünür bir yerde aracımızı park ettik. Ellerimizde kitaplar esnaf esnaf dolaşıp hediye ettik. Bir ara tereciye tere satmak gibi elimde kitaplarla bir kitap ve kırtasiye dükkânına girmişim. Emin olun içeride fark ettim. Karşımda güngörmüş olgun üç insan duruyordu. Kasada oturan kitapları eline aldı. Şöyle bir baktı. Sonra yüzünü bana çevirdi. Ah o gözler! O eskiden aşina olduğum gözler. Evet! İçinde çok özlediğim o hayret ifadesi vardı. Ve irfan sahibi o insan, kelimesi kelimesine şöyle dedi: "Demek bu kitapları hediye dağıtıyorsunuz ha! Yahu bunlar çok kıymetli kitaplar." Sevinçle ikinci ve üçüncü adama doğru ilerledim. Kasada duran o amca sesini yükselterek sözlerini tekrarladı: "Bu kitaplar çok kıymetlidir." Kitapları diğer insanların ellerine tutuştururken onların sıcak gülümseyişleri içimi ısıtıyordu. Ayrılmak için çıkışa yöneldim. Kasanın önünden geçtim. Göz göze geldik. Söylenecekler öyle içten ve samimi söylenmişti ki ben susmanın ve cevap vermemenin en güzel halini yaşarken, bu duygumu bir tebessümle kendisine ifade ettim. O da lisan-ı hâlimi tasdik eder onaylar gibi sözlerini tekrarladı: "Çok iyi yapmışsınız! Çünkü hakikaten bu kitaplar çok kıymetli. Herkese, her eve lazım..." Araca gittim kalan son kitapları da aldım. Caddede dağıtıma devam ederken birinin bağırdığını fark ettim. Arkama döndüm. Sesin geldiği yöne baktım. Bir genç uzaktan koşarak geliyordu. Yüksek sesle nefes nefese soruyordu: "Abi bir tane de ben alabilir miyim?" "Basmaneli Hamza" Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.