"Kasanın içinde ne kadar evrak varsa çıkarıp halının üstüne seriyor evrakları inceliyorlardı."
Bir gün üniversitedeki odamda otururken bir telefon geldi. Benim yerimde olup olmadığımı sordu. Ben daha "yerimdeyim, siz kimsiniz?" filan demeden de telefon kapandı.
Şaşırmıştım ama fazla üstünde durmadım. Bu telefon olayının üzerinden daha birkaç dakika geçmeden kapım çalındı.
"Giriniz!" der demez de içeriye iyi giyimli bir bey girdi.
Kapıyı yarım açık bırakmıştı. Yerimden kalkıp kapıyı kapatmayı düşünürken, kapı aralığından iki kişinin daha kapı dışında beklemekte olduğunu fark ettim.
Koltukta saygılı bir şekilde oturan bey, polis amiri olduğunu belgeleyen bir kimlik kartı gösterdi. Bunun üzerine kendisine onun için ne yapabileceğimi sordum.
O da savcılıktan aldığı arama emrini gösterdi. Umursamaz bir tavırla:
"Buyurun, arayın" dedim. Üniversitedeki odamın aranmasının yasalara göre mümkün olmadığını, evimi arayacaklarını söyledi. Ben oldukça rahat bir davranış içindeydim.
Odadan bahçeye çıktık. İki sivil polis de bizi takip ediyordu. Bana sivil polis arabasına binmeyi teklif ettiler. Ben kabul etmedim. Kendi arabamla gideceğimi, iki polisin de benim aracıma binebileceklerini söyledim. Amir de uygun gördü.
Eve gelince, evin sivil polisler tarafından abluka altına alınmış olduğunu gördüm. Çok önemli bir sorun olduğunu anladım ve bir anda endişelendim.
Tesadüfen küçük oğlum da evde bulunuyordu. Polisler salonda bulunan ne kadar dolap ve çekmece varsa altını üstüne getirircesine karıştırdılar. Uzaktan merakla ve sakin bir şekilde onları izliyordum. Bir evrak aradıklarını anladım.
Bana: "Kasa nerede?" diye sordular. Demek ki evde kasa olduğunu önceden biliyorlardı veya tahminde bulunmuşlardı. Kasanın üst katta ve yatak odasında olduğunu söyledim.
Üst kata çıktık ve ben hemen kasayı açtım. Kasanın içinde ne kadar evrak varsa çıkarıp bir taraftan halının üstüne seriyorlar, diğer taraftan evrakları inceliyorlardı.
Polislerden birisi "amirim buldum" dedi.
1 sayfa olan evrakı bana gösterdiler. Evrak bir arazi satışı ile ilgiliydi ve beş altı sene öncesine aitti. Eğer polisler olmasaydı, ben o evrakı istesem de o kolaylıkta bulamazdım, çünkü çoktan unutmuştum. Bana o evrakla ilgili vergi işlemleri olup olmadığını, varsa göstermemi söylediler. DEVAMI YARIN