Kazanmak mı kolay saklamak mı?

A -
A +
"Dedem parayı saklamakta zorlanınca geceleri para balyalarının üzerinde sabahlamış..."

Balkan Harbi'nden Türkiye'ye muhacir olarak gelirken yolculukta birbirlerini tanıyan dedemin babası, anneannemin babası, karakterleri birbirlerine zıt olsa da "tanıdık" diye çocuklarını birbirleriyle evlendirmişler.
Anneannemin tarafı mütevekkil olmasına rağmen babaannemin tarafı eziklikten kurtulmak için çok para kazanmaya odaklanmış ama işin ucunu kaçırmış.  Bu aileye gelin gelen anneannem ve bu ailenin içinde yetişen annemin anlattığına göre dedemlerin o kadar çok paraları olmuş ki, o dedem parayı saklamakta çok sıkıntı çeker olmuş. O zamanlar parayı bankaya yatırmak kim bilir kendilerince riskli miydi neydi, çareyi para balyalarının üzerinde yatmakta bulmuş o zaman. Parayı kazanmak bir dert, korumak bir başka dert... Parasını korumakta bu kadar titiz ve hassas davranmış ama o adam çocuklarına bu kadar özen göstermemiş.
Allahü teâlâ yarattıklarının ihtiyacını başkalarından daha iyi bilir. Anneme 15 yaşlarındayken bir doktor çift, "İmam-ı Rabbani ve yolundakiler" isimli yani (Zübdetü'l-Makamat) isimli kitap vermiş. Kitabı verenler o dönemde Ehl-i sünnet itikadında insanlar. Ne garip ki son 15 sene önce görmüştüm de bidat ehli insanlarla görüşüyorlardı. Hüsnü zan edeyim, belki de tekrar Ehl-i sünnet itikadını benimsemişlerdir. Ben bu insanlara hep dua ediyorum. Çünkü bu kitabı anneme onlar vermiş. Annem bu kitabı tam 45 sene saklamış. Çünkü kendi ailesi o yıllarda herkesi bir şeye odaklamış... Çalışmak kazanmak... O kitabı okumak yok ama saklanmasına müsaade var. Böyle bir mantık işte... Şimdi ise o kitabı ben okuyup faydalanıyorum. Meğer bir insana doğru bir kitap vermek, ne büyük bir sadakayı cariye imiş?
Hâlbuki bunları 96 senesinde, ihsan sahibi, ince ruhlu, başımıza serdar olan, bize bala banmasını öğreten nice vefakâr, fedakâr nazik, güler yüzlü abilerimiz vardı. Kendini bize feda etmeye hazır yaşça büyük insandı hepsi. Ah onları o zaman anlayamamışız. Kendimizi izole etmişiz. Neden insan hep geç anlar bilmem ki? Neden kendisine bir şey anlatmaya çalışanların kıymetini o an anlayamaz? O zaman evli bile değildi bize bala banmasını öğretenler. Şimdi evlenmişler kızları çocukları olmuş ki kimileri evlenme çağına bile gelmiş. Dua ediyoruz onlara şimdi arkalarından. Rabbim her birinden tek tek razı olsun. Üzerimizde çok hakları var.
        Osman Öztürk-Hotmail
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.