"Keneli hasta sen misin?"

A -
A +

Geçtiğimiz ramazandı. İftara bir saat ya var ya yok. Yine bir kaşıntı başladı sağ ayağım başparmağı arasında. Bir haftadır vardı da "mantardandır" diyordum. Şöyle çorabımı çıkartıp hem kaşımak hem de bakmak isterken bir de ne göreyim. Kene!.. Sokmuş kafayı, gömülmüş ayak parmağımın yumuşak yerine... Çocuklar "kene" lafını duyunca bir paniklediler ki sormayın: -Haydi hemen hastaneye... Dedim, "Yahu durun acele etmeyin. Bu daha bir saatlik bir iş değil ki. Bir haftadan beri var kaşıntı. Demek ki bir haftadan beri bu meret buradaymış." -E ne yapacağız? -Ne yapacağız. Şöyle iftarımızı açacağız. Çayımı içeceğim. Sonra gideriz hastaneye çıkarttırırız. -Ya baba korkmuyor musun? -Çocuğum korkunun ecele faydası var mı? Kene işte gömülmüş. Bağırsan ne çağırsan ne? Bakalım hayırlısı... İftardan da çay keyfimden de kendimi menetmedim. Yatsı vaktine doğru yola çıktık. Ver elini Bakırköy Acil... Kaydımızı yaptırdık. Doktorun huzuruna çıktık. -Buyur amca n'en var? -Kene için geldim. -Kimde kene? -Bende. -Sende mi? Bu ne soğukkanlılık böyle. Ne kadar sakinsiniz. Kene vakalı olanlar acilden içeri girerken yıkıyorlar ortalığı da onun için. Nasıl oldu bu iş? Anlattım: -İzinde memlekete gitmiştim. Sokakta bakımsız bir köpek yavrusu gördüm. Alıp onu bir güzel yıkayıp pakladım. Karnını doyurdum. Öyle hayvansever muhabbeti değil benimkisi. Bizim bildiğimiz hayvanın yeri ayrı insanın yeri ayrıdır. İnsana sevgi saygı hayvana da merhamet bizim geleneğimizde vardır. Bunun dışında da bir yere gidip gelmedim. Köpekten mi geçti onu da bilemem. Genç doktor dedi ki: -Amca o iyiliğinin karşılığı olarak inşallah sana bir şey olmaz. Sonra alet edevat hazırlandı. Gelip keneyi çıkardı. Sonra dedi ki: -Bir de tahlil yaptırıp sonucu öğrenelim. Bu testi Haseki Devlet Hastanesinde yarın daha rahat ve kolay öğrenirsin... Ertesi sabah Haseki'ye gittik. Prosedürler sonrası bir hekime durumumu anlatıp tahlil isteğimi bildirdim. Oradaki doktorun yaklaşımı ise şöyle olmuştu: -Amca sen kafayı mı yedin ya? Ne işin var it ile köpekle. Durduk yerde bak başına ne işler açmışsın. Bir sürü nasihat fırça karışımı saydı döktü tahlil isteklerini yazarken. Hiç ses çıkartmadım. Sadece hekim de olsa her iki hekimin aynı olaya bakışını düşündüm. Biri "Sen iyilik etmişsin Allah da sana yardım eder" derken, diğeri "Ne işin var itle köpekle" diyordu. İnsandan insana fark böyle bir şeydi demek ki... Tahlil sonuçları mı: Çok şükür temiz çıktı... Yakup Türkoğlu-Elazığ > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.