Uzun zamandır memleketim olan Van’a gitmemiştim. O sene amcaoğlu ve eniştem Kazım Ağabey ile gitmeye karar verdik. Çoluk çocuk iki araba yola çıkmıştık.
Bir gece Ankara’da, aile dostlarımız bırakmayınca, iki gece Malatya’da, bir gece Gayda Hizan’da kaldıktan sonra Arvas’ı ziyaretin ardından Van’a vardık.
Merhum babam Van müftüsü iken Gevaş halkıyla çok alakadar olurdu. Düğün, sünnet, nikâh; bölge sakinleri arasında ola ki çıkarsa problem, ölüm cenaze gibi her durumda gider vatandaşın yanında olurdu... Anlaşmazlık olursa çözerdi. Kimse onun hatırını kırmazdı. O geldi mi akan sular dururdu. O cuma Kazım Ağabey'e; “Bugün merhum deden ve babanın metfun bulunduğu Hacı Zere köyüne ziyarete gidelim” dedim.
Sağ olsun kırmadı, arabayla Gevaş’a oradan köye ziyarete gittik. Namaz sonrası köylü ile konuştuk. Gevaş’a doğru dönüşte yolda yaşlı bir adam el kaldırdı.
Arabayı durdurdum. Bu meçhul ihtiyar arabaya bindi. Selamdan sonra; “Siz kimsiniz, nereden gelip nereye gidiyorsunuz?” dedi.
Ben de “Müftü merhum Ali İhsan’ın oğluyum” dedim.
Adam bir acayip oldu. “İnanın ben bugün cumadan sonra merhum babana dua ettim. Allah ona gani gani rahmet etsin” dedi ve anlatmaya başladı:
“Benim bir oğlum vardı. Burada bir yolcu otobüsü oğluma çarptı, oğlum öldü. Çok üzüldük. Bir tek evladım vardı o da ölmüştü... Günlerce ağladık. Bir gün baktım baban Şeyh Ali İhsan Efendi evimize geldi. Bize çok teselli verdi. Biz kuluz, ne yapabiliriz, Allah verdi, Allah aldı. Hazreti Eyüp Peygamberin yedi oğlu vardı. Onlar ibadet ettikten sonra bir duvar kenarında uyurken İblis gelip o duvarı yıkıyor. O yedi evladı da vefat ediyor. Sonra İblis, gidip Eyüp aleyhisselâma diyor ki: 'Sen Allaha bu kadar ibadet ediyorsun. Allah ona karşılık senin yedi oğlunu da öldürdü. Sen hâlâ ibadet ediyorsun!..'
Eyüp aleyhisselam hiç tereddüt etmeden 'Allah verdi Allah aldı, onun emrine şükür' dedi... Baban bize bunu anlattıktan sonra çıkardı bana o zamanın parasıyla 12 bin lira para verdi. O para ile Gevaş’ta bir mahallede güzel bir ev yaptırdım. Baban parayı verince bana buyurdu ki: 'Senden bir ricam olacak... Hiç kimse direksiyona adam öldürmek için çıkmaz, o şoför de istemeden bu hadiseye sebep olmuş, gel sen bu davadan vazgeç' dedi. 'Peki' dedim. Davadan vazgeçtik...”
Bize babamızla ilgili hatırayı anlatan bu nur yüzlü ihtiyarı Gevaş'a bıraktıktan sonra tekrar Van’a döndük...
Vecheddin Arvas-İstanbul
Allahu Teala razı olsun efendim