Kızılacak insan yok!..

"Cumaya gitmek istediğimizde 'çalışmak da ibadet, akşam evde kaza edersin!' deniyordu..."

Bir fabrikanın depo bölümünde çalışıyordum. Amir konumundaki kişilerin kendi dinî hayatları olmadığı gibi ibadetini yapmak isteyenlere de türlü engeller çıkarıyorlardı... 100 kişilik depo ekibinden zaten üç beş kişi namaz kılıyordu. Onların da ambara ait lavabolarda abdest almaları yasaktı. Gerekçe lavaboda ayak yıkanmazmış, lavabolar pis oluyormuş. Ya tuvaletin içinde veya nöbetleşerek şefe ve ofis ekibine gözükmeden gizlice lavabolarda alınıyordu... Namazlar tenha yerlerde ve genelde sadece farzı kılınıyordu. Cumaya gitmek istediğimizde "çalışmak da ibadet, akşam evde kaza edersin!" deniyordu... Cumanın kaza edileceğine bile fetva veriyorlardı(!) Ne kadar başarılı olursan ol namaz kıldığından dolayı hoca lakabı üzerine oturtulduğu için iş öğrettiğin insanlar bile amirin olurken sen kıdem alamazdın...
Bir ramazan günü pazar mesaisinde öğle istirahati... Oruçlu işçi tek başına dinlenme alanında oturuyor. Biraz sonra yemekten dönen ofis ekibi de dinlenme alanına geliyor, sigaralarını, içeceklerini vs. ramazan değilmiş gibi içiyorlar... İçlerinden evli bir bayan, oruç tutana seslenerek; "bugünlerde Kadir gecesi varmış çok önemli bir geceymiş bu konuda bilgin var mı" diye soruyor.
Oruçlu işçi, "İslam âlimleri diyor ki: Kadir gecesi çok mübarek bir gecedir, bu gece bin aydan daha hayırlıdır" diye cevap veriyor.
Elinde içeceği, ayak ayak üstüne atmış olan her daim kibir abidesi, amir konumundaki şefin torpilli akrabası atılıyor:
"Yahu bunları nereden çıkarıyorsunuz? Sen bir gece ibadet edeceksin Allah sana bin aylık sayacak! (Arkadaşlarıyla gülüşerek) bu nasıl olacak izah etsene" diye çıkışıyor.
Oruçlu işçi, ilham olunan bilgilerle, şöyle cevap veriyor:
-Biliyorsunuz ki bugün biz pazar mesaisine geldik. Pazar çalışmalarına katıldığımız için fabrika bizim saat ücretlerimizi yüzde yüzden hesaplayacak. Yani bir günlük çalışmaya iki günlük ücret verecek değil mi?
Orada bulunanlar "evet öyle olacak" diyorlar. Oruçlu işçi:
-Yaratılmış kul olan fabrikanın sahibi bir gün çalıştık diye bize iki günlük ücret verebiliyor da, sizin de, benim de, fabrika sahibinin de sahibi Allahü teâlâ bire bin karşılık veremez mi?!.
Şefin akrabasının, istirahat bitene kadar sesi hiç duyulmadı. Kızsan mı acısan mı? Büyükler ne güzel demişler: "Bu zamanda kızılacak insan yok, acınacak insan var..."
Rumuz: "K.D."