"Vah benim Cemile'm vah!.. Kızının mürüvveti için bıçak altına da yattın öyle mi?.."
Hollanda'da evlendiği kadın dönüp bakmamış bile yüzüne Sami'nin:
"Gelemem şekerim... Ben seninle burada evliyim" demiş.
Sami
başı öne eğik dönmüş Türkiye'ye... Cemile'ye de gelmemiş önce... Onun da
başkasıyla evleneceğini filan düşünmüş kendi gibi. Sonra öğrenmiş ki ilk
karısı hâlâ onu bekliyor... Dönmüş gelmiş eve bir ümit.
Cemile
hiçbir şey olmamış gibi, daha dün evden çıkıp gitmiş gibi karşılamıştı o
Sami'yi... Böyle çileli, böyle sadık, böyle evini ayakta tutmaya çalışan
anaç bir kadındı...
O kadın, şimdi de kendinin kilolu olmasından
çok kızının annem kilolu diye üzülmesine üzülüyordu. Yine de teselli
ettim Cemile'yi:
"Senin yanlışın var. Kızın öyle yapmaz. Anasını kaynanasıyla niye kıyaslasın!"
Ben
ne dersem diyeyim zavallı Cemile'nin, kızının düğünde utanacak olmasına
gönlü razı olmuyordu. Düğüne de çok vakit kalmamıştı. Birkaç aya düğün
yapılacaktı...
Bir gün kapılarını çaldığımda Betül açtı kapıyı. O da elinde çanta evden çıkıyordu:
-Kızım annen nerede?
-Annem hastanede Zeliş abla?
-Kız ne oldu? Neyi var annenin.
-Ameliyat oldu.
Ağzım açık kaldı... Hemen üzerimi giyindiğim gibi Betül ile hastaneye gittim. Aman Allahım Cemile sahiden hastanede yatıyor.
-Kız sana ne oldu Cemile?
Yüzü kızardı. Benden saklı gittiği için üzülüyordu. Mahcup bir şekilde mırıldandı:
-Mideme kelepçe taktırdım Zeliş. Kilolarımdan kurtulmak için.
Betül
de yanı başımızdaydı. Bir şey konuşamadım ama nasıl duygulandım
anlatamam. Vah benim Cemile'm vah... Kızının mürüvveti için bıçak altına
da yattın öyle mi? Bir şey diyemedim. Sustum:
-Nasıl geçti ameliyat?
-İyi geçti diyor doktor... Ama biraz hastanede kalmam lazımmış?
-Niye ki?
-Bilmiyorum.
Doktorunu arayıp buldum. Dedi ki doktoru:
"Ameliyat aslında başarılı geçti ama enfeksiyon kaptı vücudu."
-E peki ne olacak?
"Biraz kiloluca olduğu için cevap almakta zorlanıyoruz. Gözetim altında kalacak."
Hastaneden
ayrılırken üzüntüden kahroldum. "Şu yaptığına bak" dedim kendi kendime...
Allah'ım bari ayağa kalksaydı. Her ziyaret günü gittim ama her
gittiğimde Cemile'nin durumu daha da ağırlaştı. Ve o canım arkadaşım... O
melek yüzlü Cemile'm... Hiçbir şeye yenilmeyen pes demeyen Cemile'm,
kızının düğününe aylar kala enfeksiyona yenildi...
O bir evin bir kızı Cemile'm evlendi, koca yüzü görmedi... Kızını büyüttü gelin edemedi... Ellerimizin arasından uçup gitti...
Rumuz: "Arkadaşım"-Konya