“Sandalyeye oturalı bir iki dakika ya oldu ya olmadı Birdenbire odanın kapısı açıldı.”
Seneler önce yaşadığım sürpriz karşılaşmayla ilgili hatıramı yazmaya bugün de devam ediyorum.
Kars’ta kış çok soğuktu. Hava eksi 30-35 derecelerde... O gece nöbetçi subayıyım. Hiç uyumuyor nöbetçi yerlerini dolaşıyoruz. Saat 04.00 oldu. Zaten bir, bir buçuk saat sonra askerler kaldırılacak. Nöbetçi subay cipinin şoförünü de “git bir iki saat uyu” diye yatakhaneye gönderdim.
Ben de bayağı üşümüştüm. Nöbetçi subayı odasına gittim. Her yerde soba yanıyor. Kalorifer malorifer yok. Binalar eski, Ruslardan kalma taş binalar.
Sandalyeye oturalı bir iki dakika ya oldu ya olmadı Birdenbire odanın kapısı açıldı. “Komutanım komutanım!” diye bir asker haykırıyor.
Baktım aşçımız... Ama nasıl panik hâlinde...
-Ne var oğlum ne oldu?
-Komutanım koş arkadaş yanıyor, koş...
“Ne oldu kim yanıyor?”
“Arkadaş kaynar kazanın içine düştü”
“Nerede?”
“Mutfakta!”
Mutfak elli metre mesafedeydi. Karda buzda koşa koşa gittik. Bir baktım, iri yarı bir asker babayiğit maşallah çıkartmışlar yüzükoyun yatırmışlar... Ama çocuk nasıl inliyor, nasıl ağlıyor.
“Komutanım yetiş! Ben bittim komutanım! Yandım komutanım!”
Şimdi gece saat 04.00. Nasıl olacak, bunu nereye götüreceksin? Bulunduğumuz yer Kars. Bizim birlik tam Kars’ın ortasında bir alay. Mekanize piyade alayı. O saatte doktor yok. Bir doktor var sabahtan sabaha gelir. Vizite yapar hastaları ya sevk eder ya ilaç verir, o kadar. Küçük bir hastane var, böyle “revir” derdik oraya, o da Çakmaktepe denilen bir yerdi. Kars’ı bilenler bilir rakım olarak bayağı yüksekçe bir yer. Virajlı yollardan gidiliyor. Her taraf kar buz... Arabalar normal şartlarda oraya çıkamaz zaten.
Şoförü de yeni göndermişim “yat uyu!” diye. Çağırsam onun uyanması üstünü giymesi gelmesi filan hep zaman kaybı. Çocuk inliyor, hâli perişan.
Cip yakınımızdaydı. Dedim ki: “Hazırlayın!”
Gençlik işte, cipi çalıştırdım. Yanaştırdık mutfağa. Çocuğu cipe enlemesine uzattık. Çünkü oturması mümkün değil. Yanıma da sağlam bir asker aldım. Onu da arkaya oturttum çocuğu onun kucağına uzattık. Arkadan öne doğru çapraz vaziyette yatırdık... DEVAMI YARIN