Kültür farkı da bu zaten

A -
A +

Büroda oturuyordum... Doğrusu biraz ödeme sıkıntım vardı. Depoda da epey kitap vardı... O gün enteresan bir gelişme oldu. Bir zamandır görüşmediğim bir arkadaş ziyaretime gelmişti. Sağdan soldan hoş beş ederken, biraz sıkıntılardan bahsettik farkında olmadan. "Bir kitap reyonu açabilsem beni hayli rahatlatır" dedim. O an yerinden kalktı: -Gel seni birisiyle tanıştırayım. -Hayırdır nereye gideceğiz? -Arkadaşın iyisi, "nereye?" diye sormayandır. Kalk gidiyoruz işte... Boynumuzu büküp takıldık peşine. Hoş, kerih bir yere götürmezdi elbette. Meğer beni çok samimi ve okul sıralarından arkadaşı olan bir tüccarla tanıştırmaya götürecekmiş. Yolda anlattı: "Birkaç yerde şubesi var bu arkadaşın. Sana her birinde küçük birer kitap standı açmasını rica ederiz. Sen de sebeplenirsin. O da müşterisine bir kitap reyonu hizmeti sunmuş olur." Güzel bir fikirdi. Teşekkür ettim arkadaşıma... Gerçekten dostmuş. Ve Dostuna bir iyilik için niyetlenmiş. Vardık, sözünü ettiği marketleri olan arkadaşının bürosuna... Huzura alındık ki yemekteymiş. Masası çeşit çeşit kebapla donatılmıştı... Bizi görünce hiç ara vermeden dolu ağızla: "O buyurun hoş geldiniz" dedi. Masaya buyur etti. Kendisi ha bire götürüyordu... Ya çok açtı ya da açgözlü... O an kanaat getirdim ama bir şey denilmiyordu. Yemek faslı bitti. Kahve söylendi... Arkadaş samimiyetine binaen durumu anlattı. Bizi tanıştırdı... Biz de kendi çapımızda bir kitabevimiz olduğunu ama reyon verilmesi durumunda arz ve talep doğrultusunda iyi bir kitap standı açabileceğimizi bildirdik. Adam dedi ki: -Ne kadar bırakacaksın bize? -Beyefendi kitapta kâr payı sizin ticari emtialarınızdaki gibi kabarık olmaz. Ama stand bedeli olarak şu miktar lira ödeme yapabilirim. Çok enteresandı... Hemen yanı başında duran ve sanki cep telefonu gibi yanından hiç ayırmadığı hesap makinesini aldı. Hesap etmeye başladı. "Şu kadar metrekare yer verilecek. Buraya şu kadar domates konulsa, ya da şu kadar kuru bakliyat konulsa..." türü birkaç kıyaslama yaptı ve dedi ki: -Arkadaşlar ben o yeri size işgal ettirdiğimde en az üç kat zarar ediyorum. Domates satarsam daha çok kalıyor inanın. Dedim ki: -Haklısınız beyefendi... Kültür farkı da bu zaten... Onun için kitap reyonu açan marketlerin kasiyerleri veya tezgâhtarları müşteriye "buyurun efendim" derken nice marketin tezgâhında müşteriyi ağzında sakızla karşılıyorlar. Çok bozuldu. Ben de çok üzüldüm. Arkadaşım ise mahcup olmuştu oradan ayrılırken... Sakız çiğneyen tezgâhtar da onun tezgâhtarıydı aslında... D.İ.-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.