Lokantada hiç yemek yememiş ki!..

A -
A +

Doktor Bey, poşetteki plastik atıkları alıp koşar adımlarla evden çıkıyor. Şükür hâlâ oradadır. Çöp konteynerinden son alacağı parçayı almış ve çuvalının ağzını kapatmaya çalışmakta. Selam verip bayramını tebrik ediyor. Ayaküstü konuşmaya başlıyorlar. Bayram dolayısıyla sakal tıraşı olmuş. Kendince bayrama hazırlanmış. Üzerinde yine iş elbisesi var. Güneşte fazla kalmaktan kaynaklanan kızarık göz yapısıyla bazen yere, bazen doktora bakıyor. Fakirlik düzeyi sefalete yakınken, Allah'a şükür demekten geri kalmayan bu enteresan insana diyor ki: -Sana bir taşıma arabası yaptıralım. Kullanır mısın, işine yarar mı? -Yarar ama benim onu alacak param yok. -Sen parayı düşünme. -Doktor Bey, Gördes'te benden daha fakir pek çok insan var. Sen istersen onlara yardım et. Bir gün aç bir gün tok olsak da ben idare ediyorum. Cevap verirken duygulanıyor: -O insanlarla başta devlet olmak üzere pek çok kurum var ilgilenen. Sen kendini düşün. -Doktor Bey, benim için o fakirler benden daha öncelikli, diyor. "Gerçi, bazı insanların her şeyleri olduğu halde şükretmiyorlar" demeyi de ihmal etmiyor. Bir eliyle çöp kutusundaki bir atığı tutmaya çalışıyor. "Bak" diyor, "tutmakta ne kadar zorlanıyorum. Ben, bu bir tek parmağın şükrünü eda etmekten bile acizim Allah'a" diyor. Boğazı düğümleniyor. Konuşmakta zorlanıyor: "Sen derviş gönüllü bir insansın" diyebiliyorum. "Yok yok" diyor, "ben onların ayağının tozu bile olamam." Ondaki şükür duygusuna hayran oluyor. Ona diyor ki: -Tanıdığın, tercih ettiğin bir lokanta varsa bana söyle, her gün oraya git, bir öğün yemek ye! -Param yok ki. -Merak etme biz ayarlarız, para ödemezsin. -Doktor Bey, ben daha hayatımda bir kere olsun lokantada yemek yemedim, diyerek kabul etmiyor. -Evli misin? -Değilim, benim şartlarımdaki insan için evlilik mümkün değil. Anne ve babasının öldüğünü hasta bir yakını olduğunu söylüyor. Diyor ki doktor: -Allah seni, anne ve babanla cennette buluştursun. -Amin. -Sana telefonumu vereyim, bir ihtiyacın olursa... -Benim telefonum yok. Geçmiş yıllarda Gördes'te görev yaparken Dr. İsmail Maraş'ın özellikle manevi çok iyiliği dokunmuş. Onu unutmamış. Doktor diyor ki: -Araban nasıl olsun? Senin için neler biriktirelim? Kâğıt da topluyor musun? Atık olarak kâğıt ve plastik gibi şeyleri topluyormuş. Araba işine razı oluyor. Sanayiye gidip ustalarla konuşacağını söylüyor doktor. Çok sevinip dua ediyor... Ümit Y. Özdemir-İstanbul Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.