Mektup Balıkesir'den geliyordu

A -
A +

Beni Gediz'e davet eden Dr. Cüneyt Beye "Konuya sıcak baktığımı, zira Dursunbey'de durumumun pek parlak olmadığını, kazanın tek doktoru olan M.E.'nin hem Eczacı H.Y.'nin kadeh hem de poker arkadaşı olduğunu, reçeteleri dahi onun eczanesinde yazdığını ve benim işlerimin iyice düştüğünü..." anlattım. Doktor Cüneyt Bey ve arkadaşları; "Şu anda kazanın merkezî bir yerinde, bir dükkân olduğunu, içinde elektrik malzemesi satan bir kiracının bulunduğunu, ona bir miktar para verildiğinde çıkabileceğini ve dükkân sahibinin de uygun bir kimse olduğunu, kira konusunda da zorluk çıkmayacağını" söylediler. "Ertesi sabah önce dükkânı görür bilahare Murat Dağı'na çıkarız" dediler. Odalarımıza çekilip yattık. Sabahleyin dükkâna gittik. Yeri çok güzeldi. Köşebaşıydı. Benim Dursunbey'deki dükkânımdan hem büyük hem ferah ve aydınlıktı. Fiyat konusunda içerideki kiracı elektrikçi ile anlaştık. Kendisine bir kapora veremedim zira hazırlıklı gelmemiştim. Arkadaşlar "biz verelim" dediler ise de ben, "bir hafta-on gün içinde tekrar geleceğimi, ne de olsa hane halkı ile de bir istişare etmem gerektiğini söyledim" ayrıldık. Bilahare Murat Dağı'na çıkıp kuzu yedikten sonra geceyi Gediz'de geçirip ertesi gün Dursunbey'e döndüm. Gediz'e taşınma konusunu annem ve eşimle istişare ettim. Onlar pek sıcak bakmadılar, hatta itiraz ettiler. "Daha buraya geleli bir sene oldu tam intibak bile edemedik bir de Gediz çıktı olmaz" dediler. Neyse zamanla onları ikna ettim. Bu arada aralık 1969'da Gediz'e tekrar giderek elektrik dükkanının kaporasını ve bir aylık kirasını ödedim. 1970 Şubatında da taşınmaya karar verdik... Dursunbey'den gideceğimiz duyulmuştu tabii. Küçük yerdi. Ayaklı gazeteler çoktu. Bir kısım dostlarımız sabretmemi, bana rakip getirilen eczacı H.Y.'nin burada fazla barınamayacağını, benim meydanı ona bırakmamamı, kalmam gerektiğini söylüyordu. Beni caydırmaya uğraşıyorlardı. Fakat kararımı vermiştim artık. Hatta toparlanmaya başlamıştım bile... Eczanedeki bir kısım ilaçları kolilere koyup üzerlerine etiketlerini yapıştırıyordum. Evde de bir kısım eşyalarımızı kolilere koyuyor, bir kısım yatak ve yorganları da bağlayıp hazırlanıyorduk. Gediz'de bir de ev tutmuş onun da bir aylık kirasını ödemiştim. Bu hazırlıklar 1970 Ocak ayının sonlarındaydı. Bir gün sabah 08.30'da eczaneyi açtım. Kalfa geldi. Temizlik yaparken postacı Aykut bana bir mektup getirdi. Mektup Balıkesir'den arkadaşım Hulki Demiray'dan geliyordu. (Devamı yarın) Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.