Menderes'in elini öpmek için

A -
A +

Ben 1949 doğumluyum. 1965 mezunuyum. Hakkari, Muş ve Kayseri'de dokuz yıllık öğretmenliğim var. En son Kayseri Karakaya'da idim. O köyde doğmamışım ama kökenimiz de Karakaya'ya uzanıyor. O yıllarda öğretmenlik yaptığımız köylere "Alamancı" dediğimiz gurbetçi işçiler izne geliyorlardı. Almanya'da ne halde olduklarını, hangi şartlarda çalıştıklarını bilmiyorduk ama Türkiye'ye geldiklerinde ne de havalı oluyorlardı. Ellerinde koca koca teypler... Altın yaldızlı çikolatalar... Hele bir de orayla ilgili ballandıra ballandıra anlattıkları hatıralar bizi mest ediyordu. Kuzu kuzu dinliyorduk. Almanya'daki teknolojiden söz ediyorlardı. Düğmeye basınca çalışan otomatik makinelerden, asansörlü binalardan, yer altı metrosundan falan bahsediyorlardı. -Yerin altında bir şehir varmış öyle mi? -Hee... İnsanlar yer altına inip oradan geçen trene biniyorlar. Dakikası dakikasına gidecekleri yere varıyorlar. Her şey otomatikmiş. Hiç yorulmuyorlarmış. Biz ise burada köylük yerde odun kır, soba yak, ekmek et... uğraşıp döküyorduk. Zaten aldığımız maaş ne ki? Ay başını zor çıkarıyoruz. Dedim ki Alamancının birine: - Kardeş beni de istek yaptırır mısın Alamanya'ya... Dedi ki: -Sen bana nüfus cüzdanı suretini bırak. Gereğini yaparız. Bir sevindik ki sormayın... Dediğini hemen yaptık. Derken tatil bitti. Alamancı gurbetçi Alamanya'ya döndü. Biz de günlük işlerimize döndük. Yıl 1973-74. Hiç unutmam, Kıbrıs Savaşı'nın yapıldığı yıllar... Karakaya'da köy öğretmeniyim. Nisan sonrası... Baktım kapımda iki sürpriz misafir... Hem de hiç tanımadığım... Biri erkek diğeri ise kadın. Hem de konuşmalarına bakılırsa bunlar buralı değiller. Hele kadın hiç Türkçe bilmiyor. "Fan fin fon.." konuşuyor. Hiçbir şey anlamıyorum konuşmasından. Onları yanıma getiren köylü dedi ki: -Hoca bunlar Avustralya'dan geliyorlarmış. Seni arıyorlarmış. -Yahu bir yanlışın olmasın. Avustralya'dan beni kim tanır? Bu arada adam bana elini uzattı gülümseyerek: -Ben Avustralya'dan Ahmet Başar, dedi. Bir an bu isim beynimde şöyle bir fır döndü... Bu ismi bir yerden hatırlıyordum ama... O ise konuşmasına devam ediyordu: Kendisi Kıbrıs Türk'üymüş. Eşi de İngiliz vatandaşı... O yıllarda adam ellili yaşlarda. Ben 28 falan... Avustralya'da vergi dairesinde çalışıyormuş. 18 yaşında gitmiş Avustralya'ya... Orada evlenmiş. Adam, Menderes hayranı. Her sene Avustralya'dan eşiyle birlikte izne geliyor. Adnan Menderes'in eşi Berin Menderes'i ziyaret edip elini öpüyor. (Devamı yarın) Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.