Mevla, neylerse güzel eyler...

A -
A +

Hapishanede bir "Ağır Abi"nin himayesiyle rahata eren Özkan Ağabeye artık hiçbir mahkûm dokunamaz. Lakin bir önceden yediği dayağın hâlâ izi vardır. Bu arada yargılanma devam eder. Özkan Ağabey hâkimin karşısına çıktığında her şeyi yaşadığı gibi anlatır: -Hâkim Bey, bu iki kişinin benim arkadaşım olduğu doğrudur. Kendileri benden dükkânımın anahtarını rica etti. Birkaç saat sürecek önemli bir meseleleri olduğunu söylediler. Doğrusu her şey aklıma gelirdi ama buraya bir adam getirip dövecekleri aklıma gelmezdi. Ne dövdükleri adamı tanırım. Ne o adamla olan ilişkilerini bilirim. Ben bu iki kişiyi arkadaş bildim onlar ise benim dükkânımda suç işleyerek benim de başımı yaktılar. Bundan başka da bir şey bilmiyorum... Konuşmaları değerlendiren Hâkim Beyin yılların tecrübesiyle Özkan Ağabeyin doğru söylediğine kanaati tamdır. Ama yine de iddiaları, şahitleri dosyadaki bilgileri değerlendirmek üzere mahkemeyi ileri tarihe atar... Derken mahkeme bir yıla yakın sürer. Bu bir sene sonunda Özkan Ağabeyin suçsuzluğu kesinleşir ve salıverilmesine karar verilir... Özkan Ağabeyin ailesi sevinçten mutluluktan uçuyorlar: -Allah'ım sana şükürler olsun, babamız kurtuldu... Özkan Ağabey ise hâlâ şaşkındır. Allah'ım nedir bu başıma gelen musibetler? Ben kime ne yaptım ya Rabbî? Ama bu arada kulağından ensesine doğru yayılan o şişliğin hâlâ inmediği de ailesi tarafından bile fark ediliyor. -Ne olacak bu böyle Özkan? -O gün yaptığım kavgadan kaldı. -Bu böyle olmaz bir doktora gidelim. -E hadi gidelim. Böylece hapishaneden çıktıklarının ertesi günü doktora gidiyorlar. Hastanede yapılan muayenede durumdan endişe eden hekimler biyopsi yapılmasına karar veriyor. Biyopsi sonucunda Özkan Ağabeyin kanser olduğu teşhis ediliyor. Hem de çok erken teşhis... Doktoru diyor ki: -Şansınız varmış. Eğer kulağınızın arkasındaki o şişlik olmasaydı tahlil yapılmayacak ve kanser vakanız erken teşhis edilmeyecekti. Tedavinize hemen başlanacak. İnşallah kurtulacaksınız... Yapılan tedavi sürecinde Özkan Ağabey kanseri yenmeyi başarıyor... Şimdi Özkan Ağabey, başından geçenlere üzülse mi sevinse mi? O olaylar yaşanmasa hapse girmeyecek, hapse girmese o kavgaya karışmayacaktı. O kavgada kulağında darbe almasa şişlik olmayacak ve kanser vücudu sarana kadar haberi olmayacaktı. Şu an Özkan Ağabeyin sağlığı yerinde. Ne demişti Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri... "Hak şerleri hayr eyler./Ârif anı seyreyler./ Zannetme ki gayr eyler./ Mevla görelim neyler./ Neylerse güzel eyler..." A.Ö.-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.