"İlçenin yeni belediye başkanının önceden hapis yattığı ve sabıkalı olduğu söylentisi yayılır..."
Amcaoğlu, kulis faaliyetiyle partisindeki ön seçimi kaybetti. Siyaseti bırakıp eşi de Ankaralı olduğu için Ankara'ya dönmek istedi. Lakin partililer bırakmadı. Bağımsız aday olmaya ikna ettiler.
Bakın şimdi olanlara...
Amcaoğlu bağımsız aday olur. Seçim sonrası Adalet Partisi oyları ikiye bölünür. Kendisi Adalet Partisinden bile fazla oy almasına rağmen başkanlık Halk Partisine kaptırılır.
Seçim süreci tebrikleşme başarılar, kucaklaşmalar gibi haller siyasetin güzel yüzü... Bir de çirkin yüzü var...
İlçenin yeni belediye başkanının önceden hapis yattığı ve sabıkalı olduğu söylentisi yayılır...
Söylentilerde bire beş katılıyor ve sinirler iyice geriliyor. Seçimde kazanan ve kaybedenler birbiriyle medenice vedalaşmasına rağmen bu insanların arasını açmak için olmadık söylentiler çıkartılır...
En sonunda Halk Partili belediye başkanının 19 yaşındaki oğlu tarafından, 42 yaşındaki amcaoğlu tabancayla öldürülür.
Fail yakalanır ve mahkeme sonucunda 24 yıl hapis cezası alır. İyi halden cezası 18 yıla indirilir. Bu davanın kan davasına dönüşmesini büyükler istemez. Yoksa yeni cinayetler işlenebilirdi.
1974 yılında çıkan genel aftan faydalanarak tahiye olur ve cezaevinde yaklaşık 5 sene yatıp çıkmıştır. Daha sonra fail şehir merkezinde başka bir meseleden dalayı öldürülür...
Buradan yola çıkarak, gençleri doğru yola sevk etmenin ne kadar önemli olduğuna ayrıca vurgu yapmak istiyorum. İstişare yapmanın akl-ı selim insanların rehberliğinin birçok meş'um olayları önlemesi mümkün olabilir.
Düşüncelerim arasında mahalli idareler seçimlerinin ilga edilmesi de var. Neden derseniz, her belediyede olmasa da kimi belediyelerden yolsuzluk kokularının geldiğini, borçların yığıldığını hepimiz biliyoruz. Rantiye kesimi için ise bana göre açık bir kapı. Sayıştay'ın Belediyelerde sağlıklı bir şekilde incelemeler yapamadığını (kadro yetersizliğini) yine bir ilçenin belediye başkan yardımcısından öğrenmiştim.
Esasında mahalli idarelerin yani belediyelerin başkan ve üyelerini hükümütteki vali ve kaymakam tayinleri gibi yapabilirler.
Bu uygulama millî iradeye ters düşmez. Genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini halkın belirlemesi yeterlidir. Her seçim hem maddi hem manevi külfetleri de beraberinde getirir...
Necdet Akman-İstanbul