Misafir evde ağırlanırdı

A -
A +

Okul Müdürü: -İzin vermiyorum arkadaş, dedi. Dedim ki: -Sizden zaten nezaketen izin istedim. Kusura bakmayın. Meslekten de atsanız, Avustralya'dan gelmiş sürpriz misafirleri ağırlamak zorundayım. Türk misafirperverliği bunu gerektirir. Odadan çıkıp misafirlerime dedim ki: -Haydi doğru Kayseri'ye dönüyoruz. Döndük Kayseri'ye... Bunları Kayseri'de tam bir hafta ağırladık. Kapadokya bizim bölgemiz olduğu halde o zamana kadar hiç gezmemiştim. Zaten Anadolu insanının çoğu halen böyledir. Biz bu ülkede kendi tarihî ve turistik mekânlarımızda tatil yapacak parayı ve imkânı bulamazken elin Avrupalısı, Amerikalısı Avustralyalısı gelip gününü gün ederek geziyor... Bu vatanı biz koruyoruz, onlar geziyor... Neyse onları gezdirmek bahanesiyle ben de Kapadokya'ya gittim. Kapadokya'yı altüst ettik. Tabii akşamları eve dönüyorduk. O yıllarda otelde kalma, misafir ağırlama kültürü henüz yaygın değildi. Anadolu'da misafir evde ağırlanırdı. O ev halkının şanındandı... Rahmetli kaynanam çok güzel yemekler yapardı. Öyle has Osmanlı yemekleriydi ki anlatırken bile ağzımın suyu akıyor. Kendisi Kıbrıs Türklerinden, karısı İngiliz olan Ahmet Başar isimli Avustralyalı turist aileyi öyle bir ağırlıyoruz ki bunlar hayretten şaşırıyorlar. Kendilerine bıkıp usanmadan hazırlanan yemeklere ve ikramlara bayılıyorlar. Eşi soruyor İngilizce olarak kocasına: -Bu ne büyük misafirlik. Niçin böyle ilgi gösteriyorlar? O da gururla cevap veriyor: -Bu Türk misafirperverliği... Tabii adamlar şimdiye kadar Türkiye'ye her yıl geliyorlar ama böyle kimsenin evinde misafir olmamışlar... Menderes hayranlığı sebebiyle Rahmetli Berin Menderes'in elini öpüp sonra kafalarına göre gezip gidiyorlar. Neyse onları bir hafta misafir etme süresinde bizim öğretmenlik maaşı bitti. 74'lü yıllarda 150-200 lira eden kaliteli bir bisikletim vardı. Onu da satıp onlara harcadık. Derken bir hafta sonra da biletlerini alarak terminalden bunları Ankara'ya uğurladım. Gidiş o gidiş... Bizi Avustralya'ya götürecekti... Şu an yaklaşık 30-35 yıldır Fransa'dayım... Oraya nasıl gittiğimi, nelerle karşılaştığımı da nasipse bir başka zaman yine bu köşede sizlerle paylaşmak isterim. İnsanın rızkı enteresandır. Ne sebeplerle nerede ne rızık çıkacak karşınıza bilemezsiniz. Adamlar bizi Avustralya'ya götürecekleri sözünü verdiler. Bir hafta bizde misafir oldular. O ziyaret şöyle olmuştu da böyle olmuştu da... Rızıklarını yiyip gittiler. Gerisi teferruat... İskender Aşık-Fransa > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.