Müfettiş raporundan sonra...

A -
A +

Köyümüze misafir gelen iki öğretmen arkadaşa okulumda yaşadığım zorlukları özetledim ve dedim ki: -Çarkın bozulmasını istemeyen herkes benden rahatsız oldu. Verdikleri cevap enteresan: -Haklısın ama burası başka dünya... İdealist olmak ne kadar zor... Beklenen gün geldi. Bakanlık müfettişi okulumuzdaydı... Ak saçlı devlet baba. Müdür telaşlı giriş çıkışlarda bana sert bakıyor. Müfettiş Bey ile aynı misafirhanedeyiz. Ona büyük odayı verdiler. Köyden yumurta, ekmek, yoğurt aldırdı. Yemekhaneye iki defa teftiş için uğradı. Müdürün teklifini "çocukların hakkı olan yemekten yiyemem..." diye sertçe reddetti. İşte "örnek insan" diyordum. Bir hafta tüm öğretmenleri çağırdı. Tek tek görüştü. Kimse konuşmuyor. Okulda fırtına öncesi sessizlik hâkim... Beni de çağırdı: "Evladım nöbet defterine yazdıklarını okudum. Senin gibi genç idealist öğretmenlerin omzunda yükselecek Cumhuriyetin değerleri. Zorlu mücadelende sana başarılar diliyorum. Devletimizin kudretli eli sizinledir..." deyince olanı özetledim. "-Gereği yapılacak..." dedi. Yolladık Ankara'ya müfettişi... Müdür: -Senin yüzünden okulun tüm kadrosu değişecek, belki beni Hakkâri'ye atarlar. -Hocam Hakkâri'de Yatılı Bölge Okulu yok, Tatvan'a veya Solhan'a atarlar. -Niye Şereflikoçhisar olmasın?.. Müfettiş raporunun sonuçları iki ay sonra geliyor. Eyvah... Dağ fare doğurmuştu. Alışılagelmişlik yine sürecekti. Örnek insan dediğim müfettiş, okulun hiçbir şeyini ya değiştirmemiş veya değiştirememişti!.. Müdür sevinçliydi. Kalmıştı. Buradan emekli olurdu diğerleriyle. Yıllardır buradaydı. Benim gibi olanların ise... "Devlet memurunun yenisi keskin kılıca benzer, sağa-sola vura vura aşınır" diyordu bir ünlü yazar. Akşam nöbette öğrencilerime ne güzel anlatmıştım. Müfettişin raporuyla her şey öğrenci öncelikli olacaktı. Tabakta tek değil iki tulumba tatlısı olacak. Yediğiniz et hem çok hem taze olacak. Tabildotunuz tam olacak. Korkak yöneticiler gidecek, öğrenci hakkını arayanlar gelecek. Hiç unutmuyorum, bir öğrencim; "Tulumba tatlısı iki tane çıkarsa birini biriktirir hafta sonu anama götürürüm" diyordu. Umut pompalamıştım müfettişe güvenerek. Hayal kırıklıkları içinde yıl sonu geldi. Karneleri dağıttık. Öptüm teker teker öğrencilerimi. -Seneye buluşuruz, dedim. Birlikte fotoğraf çektirdik. Onlardan sadece bu kaldı. Bir de söylediğim o 'yalan'ın ağırlığı... Halen üzerimde o ağırlık. Çünkü gelecek öğretim yılı için başka yere atanmıştım. İskender Öğretmen-Kayseri > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.