"Anlatacaklarım biraz abartı gelebilir ama konunun önemi de zannederim ancak böyle anlatılabilir..."
Evimde otururken ezan sesi duyuyorum... Bakıyorum benim çocukluk arkadaşım Hasan Efendi'nin sesi. Hasan Efendi nerede oturuyor?
Sarıyer Camiinin müezzini ve Sarıyer'de oturuyor. Okuduğu ezan ile de beni namaza davet ediyor. Öyleyse bir mümin olarak onun bu davetine icabet etmem gerekmez mi? Davete icabet ederek kalkıyorum, vapura binip karşıya geçiyorum. Camiye gidiyorum, bir de bakıyorum ki ben yetişene kadar namaz bitmiş ve cemaat dağılmış.
Arkadaşıma diyorum ki:
-Yani hem beni namaza davet ediyorsun, hem beklemiyorsun. Ben gelmeden namazı kılmışsınız. Ne yapacağım ben şimdi?
Diyor ki:
-Bu okunan ezan merkezî sisteme kayıtlı, biz buradan okuduk sen oradan duydun. Hâliyle namaza kadar yetişmen mümkün değil.
-Ama ben bunu duyduğumda davete icabet etmem gerekir. Sen "Hayye alessalah" dediğin ve anlam olarak "haydin namaza" diye çağırdığın zaman bunu duyan her mümin davete icabet eder.
Namazı orada boynu bükük tek başıma eda ettikten sonra Beykoz'a geri döndüğümde Beykoz'daki camiinin imamı beni görünce dedi ki:
-Sen hep namaza gelirdin. Ne oldu da bugün yoktun?
Dedim ki:
-Bu camiden ezan okunmadı. Dolayısıyla bugün buradan camiye kimse davet edilmedi. Ben Sarıyer Camiinin müezzininin sesini duyunca oraya gittim. Oraya gidene kadar da namaz geçmişti, yetişemedim. Eğer bir daha benim camine gelmemi istiyorsan, senin, kendi caminden ezan okuyup beni davet etmen lazım. Çünkü benim, davet edilen yere gitmem lazım...
Ben davet edilen yere azimetle gitmek istiyorum. Kusura bakma senin ezanını duymadıktan sonra senin camine gelemem. Öbür caminin merkezî sistemden okuduğuna da yetişemem...
Ne olacak o zaman? Ezan hoparlörle ve alabildiğince yüksek sesle okunsun, sesimizi yer gök su dinlesin diye bağırmak mı lazım?
Anladım ki ezan okunduğu zaman her caminin etrafındaki insanların duyması yeterlidir. Başka semttekilerin de ezanı duymasının anlamı yoktur. Dinimiz diyor ki: Her şeyde orta olun. Fahiş olandan sakının. Fahiş ne demektir? Aşırı olan demektir...
Marmara Evlerine gittim. Baktım caminin minaresinde sekiz tane hoparlör var, blokların pencereleri de sanki ses geçirmesin diye çift cam! Bu ne komik bir vaziyettir!..
Rumuz: "Seyyidzâde"