Asistan olduğum dönemdi. Bir gün bir amca getirdiler. Böbreğinden ameliyat olacaktı. Ameliyatı yapacak olan üroloji bölümü hocası da alanında en iyilerden. Hasta ise gariban biri. Ömrümde hiç hekim görmemiş bir Anadolu insanı. Hani öyle "internetten araştırayım sağa sola soruşturayım da ameliyat olacak iyi bir hastane, hekim bulayım" diyecek biri değil. Dedim ki muayenesini yaptıktan sonra: -Amcam maşallah pek şanslıymışsın. Sen bizim bu profesörü nereden arayıp buldun? Çünkü bu hoca hem alanında çok başarılı hem de yardımsever biridir. Kapısını çalan memleketlisinin haddi hesabı yoktur. Nevşehir, Çorum, Yozgat gibi illerden Ankara'ya ne zaman bir hastası gelse hemen asistanları uyarır: -Aman çocuklar işlerini hemen halledin. Hasta beklemesin hemen işini halledip memleketine dönsün. Hemen sistem kurulur. Ürolojideki asistan arkadaşlar sempati yolunu kullanıp bizi sıkıştırır: -Aman şu hastadan ekstra tahlil isteme! Hemen ameliyata hazırlayalım. Filan hoca hemen ameliyata almak istiyor. Amca da masumane anlatmaya başladı: -Kızım ben ekmek fırınında çalışırım. Un çuvalı yükler, hamallık yapar, eşya getirir götürürüm. İşveren de çok şükür bizim sigorta primimizi ödüyor. İki gün önce gene çuvalları arabadan indirirken çuvalla beraber ben de devrilmiştim. -Aman dikkat etseydiniz. -Yere sert düşünce bir yerde gizli kanama vs. olmasın diye hemen buraya getirdiler. Meğer filmler çekilirken amcanın böbreğinde bir kitle fark edilmiş. Hemen ürolojiden konsültasyon istenmiş. Bir bakıyorlar ki amcanın böbreğinde sinsi bir kitle büyümekte. Öyle ki tümörün cinsi itibariyle de hem kötü huylu hem iki böbreğe de hızlıca yayılıp böbrekler çürüdükten sonra bulgu verir cinsten. Zaten bizim insanımız öyle ki; iyi kötü bir sağlık güvencesi de olsa gideyim şuram ağrıdı buram morardı diye kolay kolay doktor kapısı aşındırmaz. İşinde gücünde, idare edeyim yevmiyem kesilmesin, evin aşı kesilmesin diye kendini feda eder. Velhasıl bu hamal amca tesadüfen fark edilen tümörü sebebiyle ameliyata girdi. Hem de arasa bulamayacağı kadar iyi bir hocanın elinde sağlığına kavuştu. Kimin aklına gelirdi ki... Sen kimi kimsesi olmayan bir hamal iken, bir çuval taşıma esnasında çuvalla beraber düş. Senin hastanedeki tetkiklerinde tesadüfen kitleni fark etsinler. Bu durum hocaların hocası bir hekime ulaştırılsın ve seni o maharetli el ameliyat etsin. Bir şey bir insana nasip olacaksa hiçbir şey ona engel değilmiş. Dr. Anestezi-Ankara > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00