"Kız bu da ne böyle?" demişim utancımdan kızararak. "Meme kontrol kesesi" de ne demek böyle? "Müthiş bir sağlık ürünü bu abla" dedi. "Banyo yaptıktan sonra bununla göğsünü kontrol edeceksin! Uzak Doğu'dan gelmiş, müthiş bir ürün." -Allah'ım şu başımıza gelene bak! Eee? -Eğer göğsünde bir kitle oluşmaya başlamış ise daha mercimek gibiyken bile fark edeceksin. Bu arada, bir yandan da pek de güzel yapılmış ambalajı açıyordu. Gerçekten de içi değişik bir sıvıyla doldurulmuş kese gibi bir şeydi elinde tuttuğu. Kendi eliyle bir de elbisenin üzerinden şöyle göğsünde dolaştırır gibi yaparak tarif etti: "Bunu her zaman yanında taşıyabiliyorsun. Banyodan sonra veya uygun bir zamanda istediğin zaman kendi kendine göğsünü kontrol edebiliyorsun." Bir tuhaf olmuştum. İlk defa karşıma çıkan biri olsa bu pazarlamacıyı kovardım. Ama sürekli ondan yeni bir şeyler alırdık. Gün aşırı olmasa da haftada bir mutlaka uğrardı sitemize. Genelde çok güzel çok orijinal ürünler getirirdi. Bu da onlardan biriydi. Meme kanserine karşı "Erken teşhis!" için hanımlara kolaylık diye bu ürünü pazarlamaya başlamış. "Kız" dedim "Valla müthiş bir ürün bulmuşsun. Sağlığımız için ne iyi. Kanser olmaktan hangimiz korkmayız ki!" "Fiyatı kaça" dedim? Uygun sayılırdı. Erken teşhiste yararlanırım diye bir tane aldım. Daha o gece içim içimi yemeye başladı. Sanki göğüslerimde bir ur içten içe büyüyor gibiydi. O gece becerebildiğim kadarıyla kendi kendimi kontrol etmeye çalıştım. Ter su içinde kalmıştım. Pek de bir şey anlamadım. Ertesi gün, bir daha... Banyo sonrası bir daha... Derken aklım fikrim bu üründe kalmıştı. Erken teşhis çok önemliydi. Ama ne enteresan ki, bu ürünü alana kadar hiç aklımda olmayan bir şeydi. Ne kadar rahattım. Şimdi ya kanser başlangıcı varsa diye kendi kendimden şüphe etmeye başlamıştım... Bir ay içinde artık sinirlerim harap oldu. Evde eşimin de huzurunu kaçırmaya başlamıştım. Ama artık iyice bunalan eşim, beni alıp doktora götürdü. Doktor, isteğim üzerine tahlil tetkik, mamografi ne gerekiyorsa hepsine yolladı. Hiçbir şey çıkmadı şükür. Sonra bendeki bu tedirginliğin sebebini sordu. Ben de başımdan geçeni anlattım. Bir pazarlamacıdan bir ürün aldığımı sonra da böyle vesveseye kapıldığımı söyledim. Üstelik ürün Amerikan FDA onaylı, CE sertifikalı falandı. Bir de broşüründe bayanların meme kanserine karşı, kendi kendine kontrolleri için güvenilir, vazgeçilmez bir muayene aracıdır, diyordu. Doktor dedi ki: -Maalesef sektör artık insana sağlığından çok müşteri gözüyle bakar hale geldi. -Ama hocam bu nasıl olur? -Görmez misiniz insanlar sürekli hasta olmakla korkutuluyor. Kanser olabilirsiniz, ülser olabilirsiniz, şu varsa şekeriniz çıkabilir falan diye... Gerçekten de ben o ürünü almazdan önce hiç aklımda yokken, gece gündüz göğüs kanseri korkusuyla yaşamaya başlamıştım. Sonra da doktora gelip bir sürü masraf yapmıştım. Doktorun verdiği bilgi inanılmazdı. Ama ABD'de yayımlanmış bilimsel bir araştırmanın sonuçlarıydı. Eğer bir genç kadının ailesinde, geçmişte göğüs kanserinden erken ölüm yaşanmamış ise o genç kadının erken kanser şüphesiyle şüphelendirilmesi hiç de etik değilmiş. Çünkü gereksiz biyopsilerin vereceği zarar hayat kurtarma ihtimalinden daha fazlaymış. Bu kadınlardan 50 yaş altındakilere ve 74 yaş üstündekilere mamografi önerilmiyormuş. Eğer ailesinde böyle bir vaka var ise, o kadının da sık değil iki yılda bir olabileceği öneriliyormuş. Bir pazarlamacıdan aldığım ürün beni ne hale getirmişti. Gerçi o kadın da bilmiyordu sonucun böyle olacağını. Üretenler belki iyi niyetle üretmişlerdi ama sonuçta işte biz kadınlar lüzumsuz yere korkutuluyorduk. Ne olur para kazanacağız diye bizleri sağlığımızla korkutarak hayatımızı zehir etmeyin. Bizim ruh halimizi de düşünün. Rumuz: "Genç bir anne"-İstanbul >> Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00