Çatıda, Ayhan Amca'nın bacanın öteki kısmında "Ay ay ay!" sesini duyunca yardım için o tarafa yöneldik. "Ne oluyor?" falan derken, Ayhan Amca'yı bacaya tutunmuş halde gördük. Biraz da korkmuştu: -Az kalsın aşağıya uçuyordum. -Aman Ayhan Bey, Allah korusun... Beş katlı binadan bir an dengesini kaybedip arka üstü uçacakmış. Zor dengelemiş kendisini... Biz karda kaymamak için yavaş hareketlerle ona yardım etmeye çalıştık ama o da zaten tehlikeyi atlatmıştı. Toparlandı. Bunun üzerine fazlaca uğraşmaktan vazgeçtik. Zaten çatıda o haliyle durmamız bile hata idi. Yolda zor yürünen karlı bir günde kar ile kaplı eğimli çatıda hiçbir tedbir almadan baca düzeltmeye kalkışmıştık. Allah korudu yani... Neyse önce Ayhan Amca, ardından biz kiremitli kısımdan beton zemine indik. Sonra bize teşekkür ederek o dairesine girdi. Biz de bir alt kattaki dairemize geldik. Hanım çay demlemiş. Çay içerken o an olayın sıcaklığıyla fazla üzerinde durmamıştım. Olayın "bir anlık denge kaybı" olduğunu düşünmüştüm. Herhangi bir vaka olmayınca da sıradanlaştırmıştım. Hanım: "Ne yaptınız?" diye öylesine sorunca, ben de öylesine dedim ki: -Az kalsın Ayhan Amca aşağı uçuyordu... Hanım: "Nee!" dedi, elini ağzına götürerek. Beti benzi kül gibi oldu bir anda... -Ne oluyor ya, neye korktun? Bir şey olmadı ki, dedim. Hanımın yorumu karşısında inanın şaşırıp kaldık: -Öyle büyük bir kaza atlatmışsınız ki tarifi olmaz. Allah'a şükredelim. -Nasıl yani? -Allah korusun eğer Ayhan Amca çatıdan düşüp de başına bir hal gelseydi, kesin sizin ikinizi de suçlu olarak yargılarlardı. -Aa ne alakası var ya? -Çünkü siz enişte kayınsınız. O ise yabancı. Ve de arada "bizi mahkemeye vereceğini söylediği" niza konusu var... Çatıdan su damladığı için bizi mahkemeye vereceğini söylemiyor muydu? Allah'ım kesinlikle "bu ikisi kavga ettikleri adamı çatıya çıkarıp aşağı ittiler" diye suçlanırdınız. Çünkü üç adamın çatıya çıkıp da bacaya naylon sarması normal mi? Kim inanırdı size? Hanım konuştukça, bende jeton düşmeye başladı. Hakikaten öyle olsaydı halimiz ne olurdu? Kendimizi nasıl temize çıkartırdık? Çoluk çocuğumuzun hali ne olurdu? Bu ucuz atlattığımız görünmez kazayı yıllarca unutamadım. Bazen rüyama girdi kâbus olarak... İşte geçen çatıdan düşen savcının "intihar mı?" diye otopsi haberini okuyunca bir kere daha tüylerim diken diken oldu... Allah'ım sen görünür görünmez kazadan beladan emin eyle. Amin. Mükerrem Ertaş-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00