Ne uçağı? Ne Antalya'sı?

Ne sen sor ne ben söyleyim, diyordu. Panik halindeydi. "Yardım edilecek bir durum var mı?" dedim -Yok gerek yok... Artık geri dönüşü yok... -Bir şey mi oldu? Çatlatma da adamı söyle? -Ya söylenecek bir mesele de değil aslında. Ama birisiyle paylaşmazsam çat diye çatlayacağım. İyi mi yaptım, kötü mü yaptım bilmiyorum. Bir teselliye, bir yol gösterene ihtiyacım var. Fransa'da Oyonnax kentindeydik. Arkadaş bir turizm acentesiydi. Kendisiyle arkadaşlığımız dostluk seviyesindeydi. Benim o an ziyaretine gitmeme hayli sevinmişti. Vakit akşamüstüydü. Müşteri gelecek saat değildi. Karşısındaki sandalyeye oturdum. İçini dökecek birine ihtiyacı olduğuna göre onu beklemeye başladım. Bir müddet nasıl ve nereden anlatacağına karar verememişti. Bir sigara yakıp yarı ağlamaklı, yarı şaşkın ama kesinlikle şok durumunda saçma sapan cümlelerle anlatmaya başladı. -Havalimanından geliyorum. Antalya'ya uçuyorduk... Son anda uçuştan vazgeçtim... Büyük bir risk aldım... -Yahu şunu şifre çözer gibi anlatma Şahin. Ne uçağı? Ne Antalya'sı? Ne riski? Sonra kendi kendine alaycı bir kahkaha attı: -Yok yere uçağı da iki saat beklettik. Bütün milletin zamanını çaldık. Rezil oldum... -Sen hele bir sakinleş... Sonra teker teker anlat... Neresinden başlayacağını bilemiyordu. Göz göze geldik. İçindeki pişmanlığı gözlerinden okuyabiliyordum. Dedim ki: -Bir yanlış iş mi yaptın? -Hem nasıl bir yanlışlık... Derken konuya girmişti... Ağzım açık dinlemeye başladım: -Hani şu benim avukat hanım vardı ya. Hani şu sponsor firmayla davalık olduğum konu üzerine benim avukatlığımı üstlenen hanım... -Eee? Kazandınız mı davayı? -Dava temyiz aşamasında. Bırak şimdi davayı? Ben başka bir davadan bahsedeceğim sana. Geçen bu avukat hanım aradı beni. Sesi çok heyecanlıydı. Sanki biraz da kafası kıyak gibiydi: -Şahin, dedi. Umarım beni kırmazsın... Zaten öyle bir şansın da olamaz. -Biliyorsun size asla hayır diyemem avukat hanım. -Bak ne diyeceğim... Hazırlan yarın Antalya'ya uçuyoruz. -Hayırdır? Nerden çıktı bu Antalya şimdi? -Hiiç, kendimize tatil izni veriyoruz canım. Bir haftalığına Antalya'da dinleneceğiz. Bir tuhaf oldum. Ama o telefonda döktürüyordu: -Bu tatilde umarım beni yalnız bırakmazsın. Aksi takdirde başına gelecekleri sen düşün, Öyle bir işveli konuşuyordu ki hayır diyebilmek her babayiğidin harcı değil yani... Devamı yarın > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00