Nereden mi anladım ben?
1 Temmuz 2014 01:00
Gerçekten "sıradan" mı sayılmalı bu tür haberler? Üzerinde düşünülmeyip tartışılma yapılmasın mı hiç?
Kimi insan hiç gazete okumaz. "Radyodan dinliyor, televizyondan izliyorum" der es geçer. Kimi insan içinse ekmek gibidir gazete. Bakkaldan ekmekle birlikte gazete de alır mutlaka. Abone olur; Türkiye Gazetesine abone olunduğu gibi...
Gazete okuyanlar da çeşit çeşittir. Kimi, spor sayfalarını okur yalnızca, kimi siyaset... Yalnızca magazin haberleri için gazete alanlar da var, yalnızca cinayet haberlerine göz atıp bırakanlar da...
"- Ya sen, ya sen?" diye sorarsanız, biraz biraz hepsine göz atarım ben.
Söz gelişi, 17 Mayıs 2014 günlü gazetelerdeki, "Öğrencinin Yumruğu Müdür Yardımcısını Komaya Soktu" başlıklı haberi okumadan geçemedim!
Özetleyivereyim size haberi: Son sınıf öğrencisi F. Ş. okul koridorunda karşılaştığı Müdür Yardımcısı M. A. (60) ile konuşmak ister. Bir süre konuştuktan sonra, nedense sesler yükselir. Öğrenci yumruk atar, Müdür Yardımcısı dengesini kaybedip düşer. Kafası yere çarptığı için beyin kanaması geçirir; hemen hastaneye kaldırılıp yoğun bakıma alınır. (5 Haziran günlü gazeteler, maalesef, kurtarılamadığını yazıyordu.)
Diyeceksiniz ki şimdi:
"Ne diye anlattın ki bunu? Neredeyse her gün, benzer haberlerle dolu gazeteler. Ya öğretmen öğrencisini hastanelik ediyor, ya öğrenci öğretmenini... Ya doktor hastasının burnunu kırıyor, ya hasta doktorunun... Bu tür haberler sıradanlaştı artık..."
Haklısınız, çok sıradan değil mi? Evet, çok sık rastlar olduk olmasına da gerçekten "sıradan" mı sayılmalı bu tür haberler? Üzerinde düşünülmeyip tartışılma yapılmasın mı hiç?
Sevgili okuyucular, haberi okur okumaz ben ne düşündüm biliyor musunuz?
Gerek öğrenci olarak okuduğum ve gerek öğretmen olarak görev yaptığım okullarda genel olarak beden eğitimi öğretmenleri, müdür yardımcısı olurdu. Siz de düşünün şöyle bir... Doğru değil miymiş?
Bu işin sırrı nedir pekiyi? Neden okul müdürleri, ille de beden eğitimi öğretmenlerini seçerler, yardımcı olarak kendilerine? Yıllar sonra, çözdüm bu sırrı işte!
"Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur" dememiş mi atalarımız? Bunu iyi bilen okul müdürlerimiz, ne kadar haklıymış meğer! Öyle sanıyorum ki, öğrencisinin bir yumruğu ile hastanelik olan müdür yardımcısı, beden eğitimi öğretmeni değildi(!) Nereden mi anladım? Anlatayım isterseniz... Devamı yarın
Kimi insan hiç gazete okumaz. "Radyodan dinliyor, televizyondan izliyorum" der es geçer. Kimi insan içinse ekmek gibidir gazete. Bakkaldan ekmekle birlikte gazete de alır mutlaka. Abone olur; Türkiye Gazetesine abone olunduğu gibi...
Gazete okuyanlar da çeşit çeşittir. Kimi, spor sayfalarını okur yalnızca, kimi siyaset... Yalnızca magazin haberleri için gazete alanlar da var, yalnızca cinayet haberlerine göz atıp bırakanlar da...
"- Ya sen, ya sen?" diye sorarsanız, biraz biraz hepsine göz atarım ben.
Söz gelişi, 17 Mayıs 2014 günlü gazetelerdeki, "Öğrencinin Yumruğu Müdür Yardımcısını Komaya Soktu" başlıklı haberi okumadan geçemedim!
Özetleyivereyim size haberi: Son sınıf öğrencisi F. Ş. okul koridorunda karşılaştığı Müdür Yardımcısı M. A. (60) ile konuşmak ister. Bir süre konuştuktan sonra, nedense sesler yükselir. Öğrenci yumruk atar, Müdür Yardımcısı dengesini kaybedip düşer. Kafası yere çarptığı için beyin kanaması geçirir; hemen hastaneye kaldırılıp yoğun bakıma alınır. (5 Haziran günlü gazeteler, maalesef, kurtarılamadığını yazıyordu.)
Diyeceksiniz ki şimdi:
"Ne diye anlattın ki bunu? Neredeyse her gün, benzer haberlerle dolu gazeteler. Ya öğretmen öğrencisini hastanelik ediyor, ya öğrenci öğretmenini... Ya doktor hastasının burnunu kırıyor, ya hasta doktorunun... Bu tür haberler sıradanlaştı artık..."
Haklısınız, çok sıradan değil mi? Evet, çok sık rastlar olduk olmasına da gerçekten "sıradan" mı sayılmalı bu tür haberler? Üzerinde düşünülmeyip tartışılma yapılmasın mı hiç?
Sevgili okuyucular, haberi okur okumaz ben ne düşündüm biliyor musunuz?
Gerek öğrenci olarak okuduğum ve gerek öğretmen olarak görev yaptığım okullarda genel olarak beden eğitimi öğretmenleri, müdür yardımcısı olurdu. Siz de düşünün şöyle bir... Doğru değil miymiş?
Bu işin sırrı nedir pekiyi? Neden okul müdürleri, ille de beden eğitimi öğretmenlerini seçerler, yardımcı olarak kendilerine? Yıllar sonra, çözdüm bu sırrı işte!
"Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur" dememiş mi atalarımız? Bunu iyi bilen okul müdürlerimiz, ne kadar haklıymış meğer! Öyle sanıyorum ki, öğrencisinin bir yumruğu ile hastanelik olan müdür yardımcısı, beden eğitimi öğretmeni değildi(!) Nereden mi anladım? Anlatayım isterseniz... Devamı yarın