Yeni memur Cemal kafayı yemek üzereydi: -Babamın resmi sizde ne arıyor hanımefendi? Bana şaka yaptığınızı mı sanıyorsunuz? Oysa şaka falan değildi. Bayan öğretmen kendisini anlatmaya devam etmekteydi: -Benim babam ilk Trabzon'da evliymiş. İsmi de Fahri Arşenli. Çalışmaya geldiğinde İzmit'te annemle evlenmiş. Ben babamı sade fotoğraftan biliyorum. Annem büyüttü beni. Genç memur ne diyeceğini bilemiyordu: -Benim babamın ismi de Fahri... Ama nasıl olur? Derken dayanamadı. Çıkardı cep telefonunu. Bastı tuşlara... Anladık ki annesini arıyor. Doğrudan konuya girdi. Belli ki öfkelenmişti. Telefonda verdiği tepkilerden bilmediği yeni bir şeyler duyduğu anlaşılıyordu. Telefonu kapattı... Bayan öğretmenin yüzüne baktı. Mahzun haldeydi. Suçunu itiraf eder gibi hakikati kabullendi: -Annemin anlattığına göre ben seninle kardeş olabilirim. Zaten annem de babamın ikinci karısıymış. -Nee? -Annem "Benden önce dayımın kızıyla evliydi" diyor. Hepimiz bastık kahkahayı... Yaman adammış şu Fahri Amca. Cemal ile bayan öğretmen, yıllar sonra bir kardeşi olmanın şokunu rüyada gibi yaşıyordu. Birkaç gün geçmişti... Cemal lokale geldi. Hafta sonu duramamış memlekete gitmiş. Annesiyle görüşmüş. Sonra annesinin dayısının kızıyla... Cemal'in anlattığına göre enteresan adammış babası... Yıllar önce ilk evliliğini yapıyor... Evliliğin birinci yılında eşinin doğumuyla birlikte ikinci evliliğe yalken açıyor. Ama usturuplu... Diyor ki hanımına: -Çocuğumuza bakıcı lazım... Hem senin güvendiğin hem benim içime sinen bir bakıcı getireceğim. Tutuyor, eşinin halasının kızını getiriyor eve. Hanım, "Hem akraba hem bakıcım" zannededursun Fahri Amca onu da nikahına çoktan almış. Durum anlaşıldığında ne oluyor? Ne olacak iki kadın birbirine kıyamıyor. Çaresiz kuma oluyorlar. Eve bakıcı gibi gelen hala kızı meğer memur Cemal'in anası. Ama Fahri Amca bu... Mevsimlik işçi olarak bazen İzmit'e bazen Adana'ya falan gidiyor. Para gönderiyor ailesine ama kendisi aylarca bazen yıllarca gelmiyor. E ne yapacak? Çalıştığı illerde ilk iş bir ev-ocak kuracak. Cemal'in anası "Oğlum o evlenmeden duramaz" diyormuş zaten. Meğer bayan öğretmen arkadaşın annesi de Fahri Amca'nın İzmit'te iken evlendiği hanım. Durumu öğrenince dedim ki: -Sizin kardeş olduğunuzu anladık da. Babanızın bir de ilk eşinden çocuğu var. Bayan öğretmen: -Daha enteresanı var. Babam rahmetli mevsimlik işçi olarak sadece İzmit'e gelmemiş ki... Bastık kahkahayı: "Yani her gittiği şehirde bir ev kursa..." Yıllar sonra kardeş olduklarını anlayan abi-kardeş diyordu ki: -Anlaşılan kardeş aramaya bu kez birlikte devam edeceğiz... O sene benim tayinim Kayseri'ye çıktı. On yıl olmuştur. Ne yaptılar, kaç kardeşin kaçını buldular bilemiyorum. İsrafil Ayhan-Kayseri > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00