“Komşumuzun bir dürbünü vardı. Bu merak çılgınlığı bana ne rezillikler yaptıracaktı!..”
Gerçi okuduğum fakülte evimize çok yakındı ama okula gidip gelirken otobüste canım çıkıyordu... Hele de sabahları yaşanan izdiham beni çileden çıkarıyordu. Bu bakımdan son sınıfta iken çoğu kez okula yürüyerek gitmeyi tercih ettim...
İşte bu yürüyüşlerden birinde geldi başıma ne geldiyse... Yolumuzun üzerinde bir karakol vardı. Her gün sabah okula giderken akşam okuldan dönüşte o karakolun önünden geçmek durumunda kalıyordum.
Bir gün yine okul dönüşü karakolun önünden geçerken genç bir polis memurunun bahçede söylediği şarkıya kulak misafiri oldum. Gençlik duyguları işte... Bu ses ve şarkı beni çok etkilemişti. Tabii ki utancımdan dönüp o tarafa bakamıyordum.
Kimdi bu genç polis, nereden öğrenmişti o şarkıyı? Nasıl da içli ve yürekten söylüyordu öyle?
Ne enteresandır ki dönüş saatlerimde hep ona rast gelmeye başlamıştım... Bir gün böyle iki gün böyle hep onun bahçede veya nöbette iken oradan geçiyordum... O da sanki ben geçerken söylüyormuş gibi o şarkıyı seslendiriyordu. Ben ise bir türlü başımı kaldırıp da bu polis memuruna bakamıyordum... Ama bu merak denilen duygunun ne kadar kuvvetli olduğunu bilirsiniz. Öyle merak ki artık tek düşüncem o polisin kim olduğunu öğrenmekti desem yalan olmaz.
Ne yapsam ne etsem derken komşumuzun bir dürbünü olduğunu hatırladım. Bu merak çılgınlığı bana ne rezillikler yaptıracaktı!.. Komşumuzdan bir bakayım diyerek aldım. Evde penceremizin kenarına geçip evimize yaklaşık 100 metre uzaktaki karakola çevirdim. Yaptığım işin çok çirkin bir şey olduğunu biliyor kendimden nefret ediyordum ama içimdeki duyguları da yenemiyordum.
Gördüm işte o polis memurunu... İşte yine kendi kendine dudakları kıpırdıyordu... O dudakların mırıldanmasına ben içimden o şarkıya eşlik ediyordum. Bu arada karakolun önündeki leylak ağacının pencere önünde güzel bir manzara meydana getirdiğini de görmüştüm. Çok bakımlı ve pırıl pırıl bir mekândı...
Komşumuzdan bir günlüğüne aldığım dürbünün iadesi, merakımı yenememek sebebiyle bir haftaya hatta onlar hiç sormadığı için de bir aya kadar uzamıştı...
Ama bu benim sürekli dürbünle camdan bakmama sebep olmuştu... Yine bir gün elimde dürbün gizli ve tedirgin o yere bakarken aniden içeriye babam girmesin mi? DEVAMI YARIN