O gün çok duygulanmıştım

A -
A +

Maviş Teyzenin annemle barışmasını istiyordum. Bir gün ziyarete gittiğimde müjde verir gibi haber verdi annem: -Barıştık Maviş'le, sarıldık birbirimize. Helalleştik. Annem anlattı. Kemik erimesi varmış. Geriatri servisinde kalıyormuş. Dedim ki: -Madem barıştıysanız, bir ziyaretine gitsek anne? -Olur yavrum gidelim. Maviş Teyzenin odasına geldik. Hafifçe tıklattık kapıyı. Açan yoktu. Demek gene namazdaydı. Beklerken oradan geçen bir görevli bilgilendirdi(!): -O'nu bekliyorsanız namazı bitmek bilmez. Annem de görevliyi onaylar gibiydi: -Bu kadından herkes şikayet etti. Ne zaman gitsek namazda diye... Ama bu kadar da uzatılır mı evladım? "Sen merak etme anneciğim" dedim. "O usulüne göre kılıyordur. Bilmeyenler öyle sanır..." Sonunda ziyaret gerçekleşti. Maviş Teyze bizi görünce gözleri ışıdı. Ne kadar muhabbet akıyordu nurlu yüzünden. Hal hatır sorduk. Kolundan ameliyat olmuş. Galiba yanlış kaynamış, tekrar ameliyat edelim demişler, kabul etmemiş. Anlattıklarını duyunca içim cız etti. Gözlerim doldu. Annem görür de kıskanır diye orada ağlayamadım. İçimde ona olan sevgim bir pınar gibiydi. Yani o kadar ki sanki anneme olan ilgimden öte. İyi de niye? Hiç evlenmediği için Maviş Teyze, hiç çocuğu da yoktu. Bizim kendisini ziyaret ederken sıraya geçip hal hatır sarmamıza çocuklar gibi sevinir "Aman Allah'ım kimler gelmiş öyle?" diye hatırımızı sorardı. En küçük olanımızın adını sordu: -Maşallah! Adı ne bu güzelin? -Enver. -Maşallah Maşallah. Pek de sevimli. Allah hayırlı bir evlat olmasını nasip etsin. -Amin. Hoşbeş ederken gözüm birden karşı karşıya oturduğumuz Maviş Teyzenin sehpasına ilişti. İçim bir hoş oldu. Örtünün altında duran gazetenin kırmızı ay yıldızlı bayrağını ve adının ilk üç harfini görür görmez tanıdım. O an kalbim yerinden oynayacak gibi oldu. Maviş Teyze ile göz göze geldim tekrar. Sanki "Beni sevmenin sebebini şimdi anladın mı? Aynı gazeteyi okuyoruz, dinî bilgileri aynı kaynaktan doğru olarak öğreniyoruz" der gibiydi. Dudakları kıpırdadı: -Evladım ben hep bu gazeteyi okurum. Bilhassa Bizim Sayfayı... Burada çok güzel dinî bilgiler oluyor. Onlardan çok şey öğrendim... Senin bana getirdiğin kitaplar vardı ya. Bu gazetede yazılanlarla hep aynı bilgiler... Gülümsedim: -Onlar da bu gazetenin yayınları. Hiç şaşırmadı. Sanki biliyormuş gibiydi. O gün çok duygulanmıştım... Gidip bir aynanın karşısında gizlice ağladım... Bir huzurevinde huzur veren gazeteyi okuyordu. Yıllar öncesinden arkadaşı olan bu gazete muhtemelen ebedi hayata da onu kadim dost olarak uğurlayacaktı. "Renklerin Sesi"-İzmir > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.