"Okuldan defter, kitap, hademe parası istediklerinde anneme varıp saatlerce ağlardık."
42 yaşında nefes darlığı ile yattığı hastanede vefat eden kocasının ardından en büyüğü 12 yaşında en küçüğü altı aylık olan sekiz yetimiyle dul kalan anneciğimin çileli hayatını anlatmaya devam ediyorum...
Kış geldiğinde evde soba yanmazsa odadaki su bile donuyordu. Yakacak kömür almak bizim için lükstü. İneğimiz olmadığı için tezek bile yapamıyorduk...
Çileli annem buna da bir çare bulmuştu. Yazın köylünün koyun sürüsü geceleri köyden uzakta yatırılırdı. Hayvanlar toplu olarak yattıkları için gübreleri fazla olurdu. Annem güneş doğmadan beni uyandırır. Birlikte uzun bir yürüyüşten sonra hayvanların gece yattığı alana varırdık.
Anneciğim belinin üstüne saatlerce o alanı süpürüp o gidi gidi dedikleri koyun gübrelerini bir araya toplardı... Sonra dereden su çekerek ıslatırdı. Sonra onları tezek haline getirirdi. Daha sonra da kurumaya bırakırdı... Yaz boyu bu işlemi günlerce tekrarlardı. Sonra konudan komşudan ödünç bir at arabası bulup, o tezekleri köye getirirdi. Onları kış yakacağı olarak değerlendirirdik...
Ama benim çileli annem, güzel annem o yoklukta o sefillik çektiğimiz dönemlerde başkasının hakkını yememeyi öğretti... Helali, haramı öğretti... Kanaati, adaleti öğretti...
Bazen az miktarda zeytin aldırırdı bakkaldan... "Alın paylaşın" derdi. Biz kendi aramızda taksim yapardık. Zeytinleri paylaşırken tek bir adet kaldığı zaman, kişi başı bir zeytin düşmüyordu. Hak geçmesin diye biz de bir zeytini ikiye üçe bölerek paylaşıyorduk. Zeytini tane olarak ağzımıza atamazdık zaten, çünkü azdı. Kanaatkâr olup ekmeğe sürerek yerdik. Okuldan defter, kitap, hademe parası istediklerinde anneme varıp saatlerce ağlardık. Yok ki nereden versin... Gel de çocuğa anlat, yine elim boş okula dönerdim.
Şimdi yıllar geçti... Manisa'dayız... Annemiz başımızda hamd olsun. Bazen o günleri konuştuğumuzda, annem "Oğul, o günler gide de gelmeye!.. Şimdi her şey bol, devlet fakire kömür, gıda, giyecek yardımı yapıyor; dul maaşı alanlar var. Okumak isteyeni okutuyor kitaplarını veriyor, hastaneler para almıyor. İnkâr edenler nankörlük etmiş olurlar Allahü teala devletimize zeval vermesin" diyor.
Benim annem yılın annesi olmayabilir... Ama "Cennet anaların ayakları altında" diye hadisi şerifte tarif edilen anneler var ya... İşte benim annem de o annelerden olur İnşallah.
K. D.-Manisa