"Allaha şükür şimdi Kur'an-ı kerim okuyabiliyorum. Yasin-i şerifi de ezberledim. Gözlerinizi kaybettiğinizde hafızanıza daha fazla ihtiyacınız oluyor."
Eski öğrencim Bekir, okumuş öğretmen olmuştu ama gözlerinin nasıl kör olduğunu ve kör olduktan sonraki hayatını anlatırken hayretten hayrete düşüyordum.
"Kör olacağımı gittiğimiz doktorlar da biliyordu. Bu hastalığın çaresi henüz yoktu. Gözlerim görmeyecek diye son iki yılımı öyle geçirdim ki gördüğüm her objenin beynimde âdeta fotoğrafını çektim. Çünkü hayatımın sonuna kadar ebedi bir karanlığa bürüneceğimi biliyordum. Ben de teknolojiyi becerebildiğim kadar iyi kullanmaya çalıştım. Körlerin kullanmaya başladığı alfabeyi daha kör olmadan öğrendim. Kur'an-ı kerim harflerinin karakterlerini her iki sistemde de öğrendim. Allah'a şükür şimdi Kur'an-ı kerim okuyabiliyorum. Yasin-i şerifi de ezberledim. Gözlerinizi kaybettiğinizde hafızanıza daha fazla ihtiyacınız oluyor. Burnunuz kokuyu, kulağınız sözleri daha dikkatli algılamaya başlıyor..."
-Bekir, ailen nasıl karşıladı? Bu hâli kabullenmekte zorlandı mı?
-Önceleri çok üzüldüler. Annem beni akrabalarından bir kızla evlendirmek istiyordu. Kızın da haberi vardı. Gözlerimi kaybedince "ona kıyamam" dedim. "İstemeyin" diye aileme baskı yaptım. O kızın başkasıyla evlendiğini öğrenince de dayanamadık işte, günlerce ağladılar. Ailemi teselli etmek yine bana düştü.
Babam daha olgun davrandı. Hatta arada şakalar bile yapıyordu:
"Bekir gözlerin görürken nerede olduğunu bile bilemiyorduk. Hızına kimse yetişemiyordu. Şimdi gözlerin görmez oldu ama seni ha deyince yanı başımızda bulabiliyoruz. Seni temelli kaybetmektense gözlerini kaybetsen de seninle olmak bize başka bir teselli veriyor" diyordu.
Adamcağız haksız da değildi hocam. Köyde iken beni bulabiliyorlardı. Bursa'ya taşınınca koca Bursa'da haylaz bir çocuk nasıl bulunacak? İnanın aklınıza gelmeyecek yaramazlıklar yaptım gençliğimde. Çocuk Polisi'nde kayıtlarım var benim. Defalarca karakoldan topladılar beni. Babamın ödediği para cezalarının haddi hesabı yoktur. Hatta geçen sene gözlerim kör olduktan sonra tesadüfen yolum o karakola düştü. Oradaki emektar bir polis beni tanımış. Aldı beni komisere götürdü. Dedi ki:
"Komiserim, hani bir zamanlar peşinden koştuğumuz Bekir vardı ya. Şimdi gözleri görmez olmuş ama öğretmen olmuş..."
Komiser inanamamış hayretler içinde kalmıştı... Devamı yarın