Oğlum "ille de vatan" deyince

"Uluslararası şirketlerde görevler yaptı. Hiçbir kötü alışkanlığı olmayan, inançlı imanlı biriydi..."

Benim oğlum 1972 yılında Almanya Köln'de doğdu. Ama 3 yaşına kadar İstanbul'da Üsküdar'da kaldı. Üç yıl da Köln'de bir çocuk yuvasına gitti. 6 yaşından 9 yaşına kadar Köln'de bir Alman ilkokulunda okudu. Daha birinci sınıfta iken tecrübeli yaşlı öğretmeni gelip güler yüzle beni bilgilendirdi:

"Sizin oğlunuz üstün zekâlı. 30 kişilik sınıfta her şeyi biliyor ve sürekli parmak kaldırıyor. Sonra sabredemeyip soruları cevaplıyor."

4. ve 5. Sınıfı İstanbul Yeşilköy'de yatılı okudu. Sınıf başkanı ve sınıf birincisi oldu. On haneli matematik sorularını anında kafasından cevaplandırdığı için okul müdürlüğü Ankara'dan Milli Eğitim'den bir heyet getirdi. Ünü İstanbul'a yayıldı.

Sonra Almanya'ya götürüp Real sale'ye verdim. İki hafta sonra müdür ve matematik hocası beni çağırdı. Bana dediler ki:

"Diğer hocalarımız da bizim gibi söylüyor. Yani diğer öğrencilerimiz de Erhan gibi olsa bizim dersimiz 5 dakika sürer. Oğlunuz her dersi beş dakikada bitirip kalan 35 dakikada ne yapacağını bilemiyor" dediler.

Sonunda matematik öğretmeni bazı sorular yöneltti ve "ben bundan ilerisini bilemiyorum" diyerek problemleri Erhan'a hazırlatıp dersi ona yaptırarak onu izliyor ve derhal 6 lisanlı okula gimnazyum'a kaydettirmem için talimat veriyor. Oğlum abitar'den sonra hukuk fakültesini seçti.

Lakin 3. Sınıfta Türkiye sevdası ağır bastı. Naklini ısrarla İstanbul Hukuk Fakültesine istedi. Benim de arzum burasıydı. Elleri öpülesi dekan bey dedi ki:

"Eğer gelirse burada sıfırdan başlayacak, okulu orada bitirsin, gelsin burada kürsü verelim. Bizim vatanını seven evlatlara ihtiyacımız var..."

Ama oğlum "ille de vatan" deyince önünü kesemedim. O da gidip Boğaziçi Üniversitesinde rehberlik ve psikolojik danışmanlıkta karar kıldı. Orada da çok başarılı sonuçlar elde etti. Lakin 2001 ekonomik krizi ve çatıdaki kitap skandalı nedeniyle Almanya'ya döndü. Uluslararası şirketlerde görevler yaptı. Hiçbir kötü alışkanlığı olmayan, inançlı imanlı bir genç. Muazzam hitabeti, ikna kabiliyeti simültane mütercimlik gibi on parmağında on marifet olan oğlum gelin görün ki Türkiye'de her tarafa cv'sini gönderdiği halde iş bulamadı. İş olmadan da evlenmem dedi. Böylece güzel oğlum ve onun ailesi olarak bizler emekleri boşa giden oğlumuzun, gözümüzün önünde zayi olmasına daha ne kadar dayanacağız bilemiyorum...

N. U.-İstanbul