Öldürmeyen Allah öldürmez!..
25 Haziran 2014 01:00
"Mehmet bir ayağını kurtaracağım derken makinenin bir taraftan kendine çekmesiyle ikinci ayağını da kaptırıyor!.."
Çocukluğumuzda az mı top koşturmuştuk köyün çayırlarında... Ben okuyup bir sağlık kuruluşunda fizik tedavici olarak görev alırken o Gebze'de bir kereste fabrikasında kalifiye eleman olarak çalışıyordu...
Bir gün iş yerinde çalışırken dalgınlık mı dikkatsizlik mi bilemiyoruz ayağını makineye kaptırıyor... Makinenin nasıl çalıştığını özelliğini bilmiyoruz. Allah kimsenin başına vermesin! Makine bir ayağını kaptığı gibi un ufak edip doğramaya başlıyor...
Sanki kıyma makinesinin eti kıyma yaptığı gibi... Bir ayağını kurtaracağım derken makinenin bir taraftan kendine çekmesiyle ikinci ayağını da kaptırıyor. Canhıraş bağırışlar ile arkadaşları hemen koşuyor ama onlar gelip makineyi durdurana kadar makine yapıyor yapacağını...
Sağ bacağını, ta topuktan kasığa kadar, sol bacağını da dizinin az yukarısına kadar makine parçalayıp un ufak ediyor...
Bu arada şalteri indirip makineyi durduruyorlar. Mehmet'in ayaklarını makine un ufak etmiş baygın vücudunu, söktükleri makine ile birlikte hemen oradan bir kamyonete yükleyip en yakın hastaneye götürüyorlar. Taşıma ilkel şartlarda ama başka da çare yok. Kamyonet en yakın hastanenin önünde duruyor. Doktorlar dışarı çıkıp duruma bir bakıyorlar ki durum çok vahim... Yaralının iki bacağı benzetmek gibi olmasın kalemtıraş gibi tıraşlanıp yok olmuş. Diyorlar ki:
"Acilen tam teşekküllü bir hastaneye yetiştirin. Bizim imkânlarımız yok..."
Orada belki bir serum filan takılıyor. Doğruca İstanbul'a... Hem de aynı kamyonet üzerinde... Bu adam yaşar mı? Kan kaybından ölür...
Geçmiş gün Mehmet'i baygın halde Cerrahpaşa'ya mı Çapa'ya mı bir yere yetiştiriyorlar. Acilde cerrahlar bacağı makineden kurtarır kurtarmaz atardamardan oluk gibi kan fışkırıyor. Hemen klips filan derken kanamayı durduruyorlar. Sonra hastayı ameliyata alıyorlar...
Meğer makine Mehmet'in bacağını kendine çeke çeke ufaladığı için metal kısım atardamarı tıkamış halde durdurulmuş. O bakımdan şiddetli kan kaybı olmamış. Makine hastanede bacaktan ayrılınca kan kaybı başlamış. Tabii doktorlar hemen müdahale ettiği için kanama durdurulabilmiş.
Mehmet mi?
İki bacağından birisi kasıktan diğeri dizden yukarısı yok olmuş halde, tekerlekli sandalyede köyde yaşıyor... Hani derler ya: "Öldürmeyen Allah öldürmez."
H.F-Konya
Çocukluğumuzda az mı top koşturmuştuk köyün çayırlarında... Ben okuyup bir sağlık kuruluşunda fizik tedavici olarak görev alırken o Gebze'de bir kereste fabrikasında kalifiye eleman olarak çalışıyordu...
Bir gün iş yerinde çalışırken dalgınlık mı dikkatsizlik mi bilemiyoruz ayağını makineye kaptırıyor... Makinenin nasıl çalıştığını özelliğini bilmiyoruz. Allah kimsenin başına vermesin! Makine bir ayağını kaptığı gibi un ufak edip doğramaya başlıyor...
Sanki kıyma makinesinin eti kıyma yaptığı gibi... Bir ayağını kurtaracağım derken makinenin bir taraftan kendine çekmesiyle ikinci ayağını da kaptırıyor. Canhıraş bağırışlar ile arkadaşları hemen koşuyor ama onlar gelip makineyi durdurana kadar makine yapıyor yapacağını...
Sağ bacağını, ta topuktan kasığa kadar, sol bacağını da dizinin az yukarısına kadar makine parçalayıp un ufak ediyor...
Bu arada şalteri indirip makineyi durduruyorlar. Mehmet'in ayaklarını makine un ufak etmiş baygın vücudunu, söktükleri makine ile birlikte hemen oradan bir kamyonete yükleyip en yakın hastaneye götürüyorlar. Taşıma ilkel şartlarda ama başka da çare yok. Kamyonet en yakın hastanenin önünde duruyor. Doktorlar dışarı çıkıp duruma bir bakıyorlar ki durum çok vahim... Yaralının iki bacağı benzetmek gibi olmasın kalemtıraş gibi tıraşlanıp yok olmuş. Diyorlar ki:
"Acilen tam teşekküllü bir hastaneye yetiştirin. Bizim imkânlarımız yok..."
Orada belki bir serum filan takılıyor. Doğruca İstanbul'a... Hem de aynı kamyonet üzerinde... Bu adam yaşar mı? Kan kaybından ölür...
Geçmiş gün Mehmet'i baygın halde Cerrahpaşa'ya mı Çapa'ya mı bir yere yetiştiriyorlar. Acilde cerrahlar bacağı makineden kurtarır kurtarmaz atardamardan oluk gibi kan fışkırıyor. Hemen klips filan derken kanamayı durduruyorlar. Sonra hastayı ameliyata alıyorlar...
Meğer makine Mehmet'in bacağını kendine çeke çeke ufaladığı için metal kısım atardamarı tıkamış halde durdurulmuş. O bakımdan şiddetli kan kaybı olmamış. Makine hastanede bacaktan ayrılınca kan kaybı başlamış. Tabii doktorlar hemen müdahale ettiği için kanama durdurulabilmiş.
Mehmet mi?
İki bacağından birisi kasıktan diğeri dizden yukarısı yok olmuş halde, tekerlekli sandalyede köyde yaşıyor... Hani derler ya: "Öldürmeyen Allah öldürmez."
H.F-Konya