Miskal kadar iyiliğin de, miskal kadar kötülüğün de karşılığını görmekteyiz. Misaller o kadar çok ki... Keşke dünya liderleri bunları iyi algılayabilse ve kendilerine çekidüzen verebilseler. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa'nın bazı ülke liderlerinin kötü akıbetlerini göz ardı edemeyiz. İnsanoğlu bazı zamanlarda haksızlıklarla muhatap olmakta lakin haksızlar er veya geç genellikle bedel ödemektedir. Önemli olan sabredebilmek... Bu durum karşısında akil insanların rehberliğinde istişareye ne kadar muhtaç olduğumuz ortaya çıkmaktadır. Yaşadığım ve yaşananlardan örnekler sunmak istiyorum. Bir ilçemizde tanıdığım bir kişi, vatandaşın birisinden alacaklıdır. Lakin alacağını bir türlü tahsil edemez. Sonunda bu kişiyi öldürmeye karar verir. Tabancayı beline takıp borçlunun mekânına gider. Silahını çıkartıp ateşleyeceği sırada ikisini de tanıyan bir üçüncü kişi ani bir hareketle bu cinayete engel olur. Silahı çekip adamın elinden alır. "Sen deli misin?" der. "Öldürseydin, bir anlık kontrolsüz öfke sebebiyle çoluk çocuğun sefil ve perişan olacak, sen de hapislerde çürüyecektin. Kaldı ki sen inançlı bir insansın. Bunun hesabını ahirette verebilir misin?" gibi nasihatlerde bulunur. Alacaklı kişi, bu yaşadığını seneler sonra bir gün bana anlatmıştı. Engel olan kişiye hâlâ dua ettiğini söyledi. Borçlu olan ise sağlıksız bir hayat sürerek birkaç sene sonra vefat etmiş. Yine bir yakınımdan duymuştum. Bir oduncu bir aileye kışlık odun satar. Lakin parasını bir türlü tahsil edemez. Hep "şu gün öderim, bugün öderim" diye erteler. Oduncu kavga etmez. Uğradığı haksızlığı Allaha havale eder. Borçlu o gece rüyasında odunların patır patır yere döküldüğünü görür. Korkuyla uyanır. Güneş doğar doğmaz alacaklının kapısını çalar ve parasını öder, bin bir özür dileyerek helallik ister. Yine bir gün bir tanıdığımla camiye gidiyorduk. Bir evin önünden geçerken alt katta penceresi demirlerle muhafazalı bir evden ağrı ve sancı sebebiyle feryat figan sesi duyduk. Yanımdakine bu muzdaribin kim olduğunu sordum. "Sağlığında insaf ve merhameti olmayan, herkese zulüm eden gaddar bir kişiydi" demişti. İnsan mahlûkatın en şereflisi olabildiği gibi en rezili de olabiliyor. Necdet Akman - İstanbul