Onu asla unutmayacağım...

A -
A +

Arabayı büyük kardeşi kullanmaktadır. Tarlaya yakın bir yerde, yolun alt tarafından çıkan yeğeni tüfeği onlara doğru doğrultur. Arabayı durdurup aşağı inip yeğenlerini sakinleştirmek niyetindedirler. Ama tüfeği tutan o niyette değildir. Arka koltuktaki kardeşi arabadan iner inmez tetiğe basar. Derviş ve diğer kardeşi, vurulan kardeşe ulaşmak için inerler. Silahlı kişi onlara da ateş eder. Ağabeye mermi isabet etmez iken Derviş maalesef yere yığılır. Son sözleri: -Yapma Hasan yapma, olur... Olayın olduğu sabah evimdeydim. Baldızım beni aradı ve; -Yakup Abi, Derviş'i vurmuşlar, dedi. Ağlıyordu. Duyduklarıma inanamadım: -Olamaz, olamaz... Derviş... deyip yığılmışım. Abim ve çocuklarla birlikte seri bir şekilde hastaneye ulaştık. Hastane ana baba günü. Herkes feryat figan ediyor. Abim, yengem, Derviş'in eşi, benim eşim sinir krizleri geçiriyor. Soğukkanlılığımı korumaya çalışıyorum ama nafile. Can dostum, kardeşim, arkadaşım bu dünyadan göç etmiş. Öğleden sonra cenazesini morgdan çıkartıyoruz. Durumu kelimelerle ifade etmek çok zor. Ama cenazede şahit olduğumuz olaylar ibret verici. Büyük bir konvoy ile cenazeyi, köyüne götürüyoruz. Çiftliğe girdiğimizde Derviş'in sadık kangal köpeği ayağa kalkıp zıplıyor. Sanki ne olduğunu anlamaya çalışır gibi... Cenaze bir müddet burada bekletiliyor. O esnada kalabalıkta büyük bir çatırdama sesi duyduk. Arkamızda, 10 metre ileride Derviş'in dikmiş olduğu iğde ağacının yere yığıldığını gören onlarca kişi şoktaydı. En az yirmi yıllık ağaç nasıl oluyordu da hiç kimse dokunmadan koca gövdesini yere vuruyordu? Anlayamıyoruz. Yirmi kişi bu ağacı itse yerinden kıpırdatamaz. Sanki gizli bir güç onu alıp devirmişti. Bu olaya benim gibi orada bulunan herkes şahitti. Cenazeyi çiftlikten alıyor, mezarlığa babasının yanına defnedeceğiz. Defin işleri bittikten sonra tekrar çiftliğe dönüyoruz. Gözlerim Derviş'in kangal köpeğini arıyor. İnanamıyorum. O, havalara zıplayan sağlıklı köpek ölmüş. Derviş'in ölümüne ne ağacı dayanıyor ne de köpeği. "Ağacın, hayvanın hissi mi olur?" demeyin. Kesinlikle var. Bu iki olay bizlere bu hissiyatı ispatlamıyor mu? Ah arkadaşım, ah kardeşim... Bu dünyada eşi zor bulunan bir dosttu. Onu asla unutmayacağım. Rabbim mekânını Cennet eylesin. Şehitlerle birlik eylesin. Aynı olayda ilk ateşte ağır yaralanan kardeşi, ağabeyinin ölümünden henüz habersiz. Şu anda İstanbul'da hayat mücadelesi veriyor. Allah acil şifalar versin. Yakup Aydın-Hatay > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.