"Babam zaten annemin yanında Dünya'nın uydusu Ay gibiydi, o nereye babam oraya..."
Annemin "ablanı mı kıskanıyorsun?" sözüyle susmak zorunda kaldım. Ben ablamı niçin kıskanaydım ki? Karısının hâline zerre acımayan kocası ve evlatları onun malı mülkü olduğunda elinden almaya hiç utanır mıydı? Ben anneme bu gerçeği anlatmak istemiştim. Ama arada kıskançlık lafı çıkınca sustum... Annem gerçekten dediğini yapan biraz da inat birisiydi. Bir şeyi aklına koydu mu iki dünya bir araya gelse kimse fikrinden caydıramazdı. Babam zaten annemin yanında Dünya'nın uydusu Ay gibiydi, o nereye babam oraya... Aradan çok geçmedi, annem oturdukları daireyi ablamın üzerine geçirdi... Böylece ablama annesinin evinde anası babası bakıyorken, şimdi anası babası ablamın evinde ablama bakmış oluyordu. Uygulamada değişen bir şey yoktu. Ev yine annemlerin eviydi. Ama resmiyette artık evin sahibi ablamdı...
Kocamdan bu konuda bir akıl istemiştim de, "ben onların işine karışmam" demişti. "Sen öz kızı iken kıskanıyor musun diyen kadın, ben konuya karışırsam kim bilir bana neler söyler!.." Adamcağız haksız da sayılmazdı...
Bir gün yine ablamı ve annemleri ziyarete gittim. Apartman kapısında ablamın kızı Leyla ile karşılaştım. Yanında da bir adam vardı, kocası olmalıydı. Ben onları görünce şaşırdım. Görünce o da bir tuhaf oldu. "Teyze" dedi.
-Kız Leyla, sen nerelerdesin, dedim, şaşkınlığımı gizlemeden.
-Teyze evlendim ben, dedi. Bu da eşim, diyerek kocasını tanıştırdı. Kocası buzdolabı gibi duruyordu. Elimi öpmeye bile gelmedi. Uzaktan baş eğdi birazcık.
-Kızım ne düğününe çağırdın ne bir şey yaptın? Doğrusu buralarda karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi...
Pervasızca dedi ki:
-Anneme ziyarete geldim. Annem burada yaşıyormuş artık.
-E bakacak kimsesi olmayınca, ne yapsın evde tek başına ölsün mü?
Güya ona ayıbını hatırlatacaktım. Hiç oralı olmadı. "Anneannemler var ya. Biz de gelip gideceğiz, neyse teyze otobüsümüz kaçıyor" diyerek hızla uzaklaştılar... Benimle karşılaştıklarından rahatsız oldukları belliydi ama niçin rahatsız olsunlar ki? Yukarı çıktım. Annemle ablam evdeydi. Ben sormadan annem söyledi:
-Leyla geldi. Kocasıyla tanıştırdı bizi. Çok şeker oğlandı bir görseydin.
-Kapıda gördüm, dedim imalı bir şekilde... Annem pek sevmişti torununun kocasını. "Yine geleceklerini söylediler" derken ağzı kulaklarına varıyordu. Ben ise korktuğumun başıma geleceğinin tedirginliğini yaşıyordum. Devamı yarın