Onurlu çocuğun iç çamaşırı

A -
A +

Hiç aklınızdan geçtim mi? "Acaba yandaki komşu bu akşam yiyecek sıkıntısı yaşıyor olabilir mi?" diye? Ya da çok samimi arkadaşın olduğu halde birkaç kuruşa muhtaç halde ama senin haberin yok. Niye mi gündeme geldi bu konu? İnanın çevremizde yoksul ve ihtiyaç sahibi ne çok insan var bir bilseniz? Bir kurumda güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum. Yağmurlu ve soğuk bir kış günüydü. Komşumuzun oğluydu. Aynı zamanda oğlumun sınıf arkadaşıydı. Annesi okula giderken ricada bulunmuştu: "Gittiğinizde oğlum K....'yı da alır mısınız?" Ne demek "alır mısınız?" seve seve alırdık... Okula giderken hava da kararmaya başlamıştı. Hayırlısıyla ıslanmadan geri eve dönebilseydik. Nasip işte... Okuldan çıktık rahmet başladı atıştırmaya... Eve gelene kadar bizi de ıslattı... Eve geldiğimizde sırılsıklam olmuştuk. Hanımla beraber oğlum Ömer'in ıslanan kıyafetlerini değiştirirken iç çamaşırlarını da çıkardık. "Hani çocuktur, K.....'nın kıyafetlerini de değiştireyim" dedi hanım. Fakat gördük ki K.....'nın içinde iç çamaşırı namına hiçbir şey yoktu. Şoke olmuştuk!.. Titriyordu yavrucak. Tamam, ayakkabısı yırtıktı... Yırtık olduğu için ıslanan ayakları kıpkırmızı olmuştu. Ama içinde atletinin bile olmamasına anlam veremiyorduk... Çok üzüldük. Bir şey belli etmemeye gayret etsek de üzüldüğümüzü anlayan K..... hemen konuyu değiştirmeye çalıştı: "E..... Amca! Biliyor musun babam et alacağım diye söz vermişti. Dün akşam ilk defa et yedim. Çok lezzetliydi. Keşke bir daha alsa, ne iyi olur! Hem yine söz vermişti, yeni iç çamaşırları da alacaktı. Belki bu akşam getirir. O zaman giyerim iç çamaşırımı..." "Bizde fazladan yenisi var giyiversen" dedik. -Hayır, babam alır, sağ olun, dedi. Ona o atleti giydirmek onun onurunu kıracaktı. Üstelemedik. "O vakit emanet olsun" dedik. "Yarın geri getirirsin" dedik. Sekiz yaşındaki bir çocuğun kendi iç halini belli etmemeye çalışması ve ihtiyaç sahibi olduğu hâlde onurlu bir şekilde yardım teklifimizi geri çevirmesi karşısında çok şaşırmıştım. Hiç ihtiyacı olmadığı hâlde sokaklarda dilencilik yapan insanları düşündüm o an. Sonra da Sayın Başbakanın valilerle yapmış olduğu toplantıda sarf ettiği sözler geçti aklımdan: "Benim vatandaşım onurludur! Gidip bulun onları! Ne duruyorsunuz?" Gerçekten biz de gidip bulalım onları. Bu mübarek ay vesilesiyle bulalım hiç olmazsa... Ne iyi olur değil mi? Ne hoş olur... Adımı veremiyorum, benden yola çıkarak yavrucak üzülür diye. Rumuz: "Özel Güvenlik"-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.