Otuz dört yıllık dostluğum...

A -
A +

1977'nin ilk aylarıydı. Lisede yatılı okuyordum. Bir yurtta kalıyordum. O yıllarda talebe birlikleri, öğrenci dernekleri, eğitim dünyası kol geziyordu. Çok tanınan bir talebe birliğine üye son sınıf öğrencileri o akşam bizi okulda toplamıştı: -Hazır olun birlikte gidiyoruz. "Nereye?" diye sormak ne haddimize... Ellerimize birer sopa tutuşturdular. Zannedersiniz hepimiz birer yeniçeriyiz. Cihada gidiyoruz... Bir başka öğrenci grubuyla kavga edecektik. Ama o öğrenci grubundakiler de milli ve manevi değerleri olan insanlardı. Onlar da biz de bu ülkenin alnı secdeye giden ailelerinin çocuklarıydık... O akşam ellerimi açtım dua ettim gözlerim yaşlı: "Ya Rabbi, bu nasıl iştir? İki taraf da bu memleketi seven gençler. Niye birbiriyle kavgalılar? Ben kimin yanında olacağım? Ya Rabbi, bana razı olduğun yolu göster..." Yurdum Avrupa, okulum ise Anadolu yakasındaydı. Harem vapuruyla geçiyordum 16 yaşında lise 3. sınıftaydım. Vapurda bir genç bağırıyordu: -Yarınki gaste... Yarınki gaste!.. Yarınki gazete nasıl olurdu da bugünün akşamına doğru satılırdı? Merakla bir gazete aldım. "Türkiye Gazetesi" Haber tamam da Bizim Sayfa'ya geldiğimde içime ılık ılık bir şeylerin aktığını hissettim. Tarihî yazılar, evliya menkıbeleri, dinî bilgiler, hikâye ve romanlar... Kimi de okuyucu yazısı. Daha o gün düştü içime yazmak hevesi... Meğer bu heves gazeteciliğe giden yolmuş... O yaz Türkiye Gazetesi'ni milletimize bence "armağan" edenlerle tanıştım. Gönül bağım başlayalı şükür tam 34 yıl oldu. İnşallah ölünceye kadar devam eder. Bu tanışmayla birlikte siyasete de, dünyanın bitmez tükenmez meşakkatli uğraşılarına da elveda dedim. Milletimizin gerçek milli ve manevi değerlerinin ne olduğunu öğrendim. İnsanlara hizmetin ne olduğunu gördüm. Sevgili Peygamberimizin evlatlarına hürmeti öğrendim. Seyyid kime denir Şerif kime, öğrendim. İlmihal bilgisinin önemini öğrendim. Ana babaya itaati, büyüklere hürmeti öğrendim... Daha ne öğrenecektim ki? Bir üniversiteydi burası... Din ve dünya saadetinin anahtarı olan bilgiler her gün bu köşelerden bizlere hap gibi tablet tablet sunuluyordu... Bugün aradan yıllar geçmiş... 1978 yılında o çok beğendiğim Bizim Sayfa'da bir yazım yayınlanmıştı. İlk yazım çıktığında "Nobel Edebiyat Ödülü" almış gibi sevinmiştim. Nobel de kim ise? Şimdi gazetemde başlayan yazı maratonum, bugün haber, makale, gezi yazısı, tefrika roman şeklinde devam ediyor. Bize arama isteği veren ve kavuşturan, Rabbime şükürler olsun... H.D.-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.