Pakistan’da yaşadığım sürpriz

Türkmenistan Aşkabat şehrinde yaşıyordum, 1999 nisan ayı ortalarıydı. Afganistan’da yaşayan amcamın şehit edilmesi sonrası onun yanında yaşayan Abim Yusuf da amcamın ailesi ile kendi ailesini alarak Pakistan’ın Kemalpur şehrine göç etmişti.

 

Onlara yardım için oraya gitmem ama önce vize almam lazımdı. O gün öğle ile ikindi arası bana bir hâl oldu. İçimden bir ses:

 

“Vizeyi Pakistan’ın İran’daki konsolosluğundan alırsın, hadi acele et” diyordu. Duygularımı zapt edemiyordum. Kendimi 24 saat açık olan Türkmenistan-İran sınırındaki Bajgiran sınır kapısında buldum. Akşam 20.00 suları sınırı geçip 3 saat sonra da İran’ın Meşhet şehrine ulaşıp bir otele yerleştim.

 

Bu ne aceleydi böyle? Ertesi sabah lobideki görevliye Pakistan konsolosluğunu sordum. Taksi ile direkt konsolosluğa gidip evraklarımı verdim. Görevlinin gösterdiği kapı büyük bir salona açılıyordu. Salonun ortasında bir masada bir görevli gelen evrakları kontrol ediyor ve gereğini yapıyor işi biten çıkıp gidiyordu. Yaklaşık 25 kişi kadar bekleyen vardı.

 

O arada sekiz kişi önümdekinin önündeki üç kişinin bana baktığını fark ettim. Tanımadığım ikisi yaşlı, biri ellili yaşlarda üç kişi. Çekik gözlü bu insanlar bana neden odaklansın ki? Öyle bakıyorlardı ki en ufak bir tepkimde bana saldıracak gibiler. Huzursuz olmaya başladım.

 

“Çekik gözlü olan Kazak, Kırgız, Özbek ve Türkmen boylarından mı acaba?” dedim. Özbekçe konuşursam bütün boylar anlardı. Özbekçe selam verdim “tanışıyor muyuz?” dedim.

 

Sen misin bunu diyen? Üçü birden âdeta üzerime atladı. Ne dedikleri anlaşılmaz şekilde ağlamaya, bana sarılmaya; başımı gözümü sıvazlamaya, etrafımda fır dönmeye başladılar.

 

-Dur amca! Ne yapıyorsunuz. Bayramlaşma mı yapıyoruz? desem de hiçbirine laf anlatamadım. Kopan bu gürültü üzerine konsolosluk görevlisi “kesin şu gürültüyü” dedi. Ben mahcup olmuştum ama onlar ağlamaya devam ediyordu. Dedi ki görevli:

 

-Dillerini anlıyor musun bunların?

 

-Selamıma verdikleri tepkiye bakılırsa anlaşacağız galiba.

 

Konsolosluk görevlisi;

 

-Çok şükür ya Rabbi. Sonunda bunların dilini anlayan biri çıktı. Dört gündür bunlar buraya geliyor, ne istediklerini anlayamıyoruz, dedi. DEVAMI YARIN