Pişmanım ama ne çare?!.

A -
A +
"33 yıllık sevgilimden ayrıldım" diyerek sigarayı bıraktığımı herkese ilan ederken, ne acıdır ki çokça aşağıladığım o sigaraya geri dönmüştüm. Hem de bir yıl gibi kısa bir süre sonra... Hem de ramazanda iftar sonrası çay içerken bir tanecik nostalji yapma gafletinde bulununca o bir sigara benim tekrar tiryakiliğe dönüşüme sebep olmuştu.
Ve 53 yıllık ömrümün yaklaşık 35 yılında nefesle birlikte onu soludum. İçimden hep "o beni bırakmadan, ben onu bırakayım" diye niyet ettim ama olmadı. En son geçirdiğim ağır zatürre sebebiyle mecburen bıraktım. Yani bana yakışanı yapıp o beni bırakmadan ben onu bırakamadım ama onun bütün tiryakilere yaptığı gibi beni hastaneye teslim edişi ile ondan zorunlu olarak ayrılmış oldum.
Yakışmadı, bu hikâye böyle bitmemeliydi. Pişmanım ama ne çare? Sigara içerken sigara paketlerinin üzerindeki fotoğraflar ve uyarı yazıları bana masal gibi geliyordu. Daha önce içmiş ve bırakmış olanların nasihatleri bir kulağımdan girip ötekinden çıkıyordu. Kendimi kandırmak için kendimce gerekçeler buluyor, sigarama laf söyletmiyordum.
Üç hafta hastanede yattım ve devam eden tedavinin daha ne kadar süreceği belirsiz. Nefes almakta hâlâ zorlanıyorum. Hastanede göğüs hastalıkları servisinde tanıştığım birçok hastanın ortak özelliği sigara içmesi. "Ben içmiyordum ama hastalandım" diyene rastlamadım. Aklı başında olan herkes geçmişinden pişmanlık duyuyordu. Gerçekten çok ibretlik şeyler gördüm. Yaşadıklarımın ve gördüklerimin belki birisine faydası olur diye yazıyorum.
Hâlbuki ben daha önce sigarayı bıraktığımı herkese ilan etmiş, hatta hayatımı anlattığım "Benim Türkiye'm" isimli kitabımda da o yazıya yer vermiştim...
Şimdi bakıyorum aradan neredeyse bir 5 yıl daha geçmiş ve ben yaşadığım pişmanlığı bir kez daha dostlarımla paylaşıyorum. Neylersin ki, insanın kendine yaptığı kötülüğü başka kimse yapamıyor.
Beni bilen bilir, duygu ve düşüncelerimi sevdiklerimle paylaşmayı seven bir yapım var. Benim yaşadıklarımı, benim pişmanlıklarımı hiç kimsenin yaşamasını istemem. Onun için bu konuda dostlarımı sürekli ikaz etmeyi üzerime vebal görüyorum. Vereceğim rahatsızlıktan dolayı şimdiden özür dilerim. Birisi "sen dostum olarak böyle davranıyorsun ama ben kendimin dostu değilim, sen bana karışma" diyene kadar da bu böyle sürecek. Rabbim hepimize akıl fikir versin, kendimize zarar vermekten bizleri korusun.
            Elvan Küçük-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.