Ben 25 yaşında bir ev kızıyım... Dokuz seneye yakındır Osman Ünlü Hocayı dinliyorum. Onun tavsiye ettiği gibi dinimi yaşamaya çalışıyorum. Tavsiye ettiği eserleri okuyorum. İki sene kadardır da Türkiye Gazetesinin abonesiyim. Günümüzde eskisi kadar psikolojik baskı olmasa da yine de yaşım gereği evlenme konusunda çevremin baskısı altında olduğumu hissediyorum. Ama ondan daha enteresan olanı gelenler arasında benim istediğim kriterlere uygun birinin yok gibi olması. Çok mu şey bekliyorum bilemiyorum. Benim istediğim; dokuz seneden beri dinlediğim bilgilere göre, bir Müslümanda olması gereken kriterler. Osman Hocamızı dinleyen, onun tavsiye ettiği kitapları okuyan, hayatını onun tavsiye ettiği kritere göre salih bir mümin olarak yaşamaya çalışan birini aramak çok mu zor şey? "Ehl-i sünnet itikadında abdestli namazlı salih birisi" istiyorsun ama olmuyor. Çevrem diyor ki: "Bu devirde böyle birini bulmak kolay mı?.." Böyle tepki alıyor olmam ayrıca üzüntü veriyor. Sabırla geçen günlerimin birinde 18 Aralık 2011 gününde "İslam ve Toplum" adlı programa, bir soru göndermişti bir dinleyicimiz. Benimle hemdert olduğu için hemen ilgilendim. Aynen şunları söylüyordu: "Dokuz yıldır Osman Hocamı dinliyorum. Dinlemeye başladıktan sonra âdeta yeniden doğmuş gibi oldum. Hayatı gözlerimle görüyorum zannederken şimdi yeniden görmeye başladım. Sanki hidayette değilmişim gibi yeniden hidayete kavuştum. Sonra öğrendiklerime göre yaşamaya başladığım hayat, çevremdekileri şaşırtmaya başladı. Onlar beni anlamıyor, ben onlara kendimi anlatamıyorum. Derdimi paylaşacak bir kimsem yok. Otuz yaşındayım memurum hiç evlenmedim. Saliha bir kızla da evlenmek en büyük hayalim. Bu konuda da hem siz hem dinleyicilerimiz dua ederse sevinirim. Ben dualarımı ederken ayrıca vakit namazları dışında da iki rekât namaz kılıp dua ediyorum. Okuduklarımı Sevgili Peygamberimizi "sallallahü aleyhi ve sellem" vesile ederek bağışlıyorum. Peki, bu şekilde namaz dışında da ayrıca elleri açıp dua etmenin bir mahzuru var mı?.." Aynen böyle bir soruydu. Ne tuhaftı değil mi? Merak ediyorum. Acaba benim gibi ve bu soruyu gönderen kişi gibi daha kaç kişi varız aynı dertten muzdarip? Son olarak Seadet-i Ebediyye kitabında yazan iki söz ile bitirmek istiyorum: "Kim bulur zor ile maksadına her zaman zafer Gelir elbet zuhura ne ise hükm-i kader" Bir diğeri de: "Hak tecelli eyleyince her şeyi asan eder. Halk eder esbabını, bir lahzada ihsan eder." Mahbub B.-İstanbul > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00