“Sapasağlam insandı nasıl olur?”

Akrabamız İsmail ile Mahmut’un hatırasını anlatmaya bugün de devam ediyorum:

 

Ben şaşkın hâlde apar topar hastanenin acil servisine gittim. Baktım Mahmut yatakta, başında doktorlar var, müdahale ediyorlar. Ben de diğer görevlilere “bizim hastanın durumu nedir” diye sordum. “Galiba kalp krizi” dediler.

 

Aman Allah’ım mukadderata bak… Üst katta abisi İsmail yatıyor alt katta kardeşi Mahmut müdahale görüyor. Ama bu durumdan ağabey İsmail’in haberi yok.

 

Biraz sonra doktor üzgün şekilde dışarıya çıktı:

 

“Mahmut Bey'in yakını kim?” dedi.

 

“Benim” dedim.

 

Doktor beyefendi “çok üzgünüm hastayı kurtaramadık vefat etti. Şiddetli kalp krizi geçirmiş başınız sağ olsun” dedi.

 

Bu haber karşısında merdivene yıkılıp kaldım… “Sapasağlam insandı nasıl olur?” diyordum. O kadar üzüldüm ki üzüntüden başım döndü.

 

Köylüleri yanıma geldi. “Orhan Bey ne yapalım” diyorlardı.

 

“Biraz bekleyin ne olur, kendimi bir toparlayayım” dedim.

 

Köylüleri “vah vah yazık oldu. Abisi de hastanede rehin kalmış. Şimdi hastaneden onu da çıkarmazlar. Bu iş nasıl olacak” diye kendi aralarında konuşup duruyorlardı.

 

Evet, hasta olan abisi İsmail iyileşmişti hastanenin ikinci katında yatıyordu. Ama onu çıkarmak için gayret eden kardeşi Mahmut, hastanenin birinci katında ölmüştü de haberi yoktu.

 

Çok acıklı çok enteresan bir durumdu. Arayanlara telefonla haber veriyorum. Her kimi aradıysam “Mahmut öldü” diye, herkes bana “Orhan, sen üzüntüden dolayı isimleri karıştırıyorsun hasta olan İsmail’di o öldü her hâl” diyorlardı.

 

Ben de herkese detaylı anlatma yerine “yahu hasta olan değil sağlam olan öldü” diyordum. 

 

Biraz toparlandıktan sonra direkt Baştabibin odasına girdim. Baştabip de benim iyi dostumdu. Durumu ona anlattım. “İsmail’in hemen taburcu olması gerekiyor. Ödeme için senet getirin imzalayayım, paraya ben kefilim” dedim.

 

Baştabip hemen bir memuru odasına çağırdı “İsmail Bey'in taburcu olma işlemlerini acilen yapın” dedi. Ben Baştabibe teşekkür ettikten sonra bir arabayla cenazeyi köye gönderdim...

 

Ben de ikinci katta yatan İsmail’in yanına girdim. Baktım eniştesi Necdet de onun ziyaretine gelmiş. Ne diyecek, durumu nasıl anlatacaktım? DEVAMI YARIN