Şaşırma sırası bendeydi!..

A -
A +

İş yerinde, imalattan bir genç geldi odama:
-Müdürüm, siz eskiden subaydınız değil mi?
-Evet, niçin sordun?
-Çorlu'da 61'inci Topçu Alayında görev yaptınız.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ben 1989'da son görev yerim Çorlu'da iken bu çocuk belki dünyada bile değildi.
-Evet ama sen nereden biliyorsun?
-"Benim Türkiye'm" kitabınızı Bahar Abla'da gördüm. Okumak için rica edip aldım. Evde akşamları okuyordum. Bir akşam babam Çorumlu bir arkadaşıyla askerlikten konuşurken isminizi söyledi: "Benim askerde Elvan Küçükhüseyin isminde çok muhterem bir komutanım vardı" deyince, atıldım:
"Baba o bizim fabrikanın pazarlama müdürü" dedim.
"O olduğunu nereden biliyorsun?" deyince kitabın arka kapağındaki resminizi gösterdim. Babam "yıllar geçse de, bıyık bıraksa da tanıdım, bu o!" dedi ve çok heyecanlandı. Kitaptan Çorlu hatıralarınızı okuyunca "hepsi doğru, ben şahidim" dedi. Gece geç olmasa sizi arayacaktık. Şimdi selamını getirdim...
Şaşırma sırası bendeydi. Sadece birkaç ay kalıp sonra da, malulen emekli olduğum son birliğimdi Çorlu. Oğlundan telefonunu alıp askerim Ercüment'i aradım. Uzun uzun sohbet ettik. Yetmedi, hafta sonu ziyaretime geldi. Benim hatırlamadığım birçok şeyi de hatırlamama vesile oldu. Göreve başladığım ilk gün içtimada yaptığım konuşmayı ve özellikle rütbeli-rütbesiz kimsenin küfretmesini kabul etmeyeceğimi, birliğimde küfretmeyi yasakladığımı söylememi hiç unutmadığını anlattı...
Bu güzel tesadüf beni yıllar öncesine götürdü. 25 yıl önceki hatıralarım tazelendi... Ayrılmadan önce ben de ona bir itirafta bulundum.
"Ben bu fabrikanın pazarlama müdürüyüm. İmalatla alakam yok, onun için çoğunun adını bile bilmiyorum. Fakat imalattan iki çocuk uzun zamandır çalışkanlığı ve efendilikleri ile dikkatimi çekiyordu. Ben onların kardeş olduklarını da, benim eski askerim olan senin iki oğlun olan Taner ve Caner kardeşler olduklarını da yeni öğrendim. Evladın yetişmesinde babadan çok annenin payı büyüktür; onun için yenge hanımı tebrik ederim, çok güzel evlat yetiştirmiş" dedim.
"Komutanım, evlatlarım hakkında söylediklerinize de çok sevindim. Bundan sonra onlar sizin de evladınızdır" dedi.
Onu gönderdikten sonra bir garip oldum. Dünya ne kadar küçüktü...
          Elvan Küçük-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.