Biçki dikiş kursları ücretsizdi ama masraflıydı. En iyisi bir atölyede hem zenaat öğrenecektim hem de üç beş kuruş elime geçecekti. Benim ustam olan Ayşe'yi çok sevdim. Öyle kaynaştık ki abla kardeş gibiydik. Hiç ayrılmıyorduk. Babası kapıcıydı. Bir ablası vardı evli. Bir gün evlerine gittik. Yaşlı ana babası dünya iyisiydi. O gün annesinden Ayşe'nin kalp hastası olduğunu öğrendim. Çok üzülmüştüm... Evlenmesi yasaktı. Çok sıkılıyordu. Bu yüzden çalışmaya karar vermiş ailesi de kabul etmişti. Daha önce bir muayenehanede sekreter olarak çalışmış. Nedenini sonradan öğrenip şoke olduğum bir sebepten dolayı oradan ayrılıp bu atölyeye gelmişti. Dedim ya; dikkat çekecek kadar güzeldi talihsiz arkadaşım. İşverenimiz orta yaşlarda, piyasada tanınmış bir isimdi. Yaşına rağmen genç görünüyordu. İki katlı kocaman bir binanın üst katında ikamet ediyordu. Alt kat da kocaman bir dikiş atölyesiydi. Müşterileri arasında şarkıcılar, mankenler de vardı. Biz 20 kadar çalışanı, usta ve çırak olarak ayrılmıştık. Patronumuz, zaman zaman gelip yapılan işler hakkında bilgi alır talimatlar verirdi. Eşini hiç görmezdik. Nedense atölyeye uğramazdı. Çalışmalarımız konfeksiyon değildi. Bayan müşteriler sipariş veriyordu. Kumaşı kendileri getiriyordu. Dolayısıyla dikilen elbiselerin prova günleri vardı. Provalar üst katta, evin görkemli salonunda yapılıyordu. Patronumuz, provaları bizzat kendisi yapıyordu. Ustalardan da yardımcı olacakları kendisi seçiyordu. Son günlerde Ayşe'yi sık sık yardım için çağırıyordu. Güzel Ayşe bu durumdan sıkılıyordu ama kimin umurunda. Ben de Ayşe için üzülüyordum ama öyle acizdim ki. O gün de patron, Ayşe'yi yukarıya çağırdı. Genç kız gitmek istemedi. Patron aşağıya geldi. Yanımıza oturdu Ayşe'ye: "Kızım, neden gelmek istemiyorsun. Güzel bir elbise var prova etmem gerekiyor. Sahibi rahatsızmış, gelemiyormuş. Ölçüleri sana uygun, bu yüzden senin üzerinde prova yapmak istiyorum ki gününde teslim edelim" dedi. Ayşe boynunu büktü: "Pe-ki ama Zehra da gelsin. Patron bana döndü, yüzünü buruşturdu: -Peki gelsin. Ben çıkıyorum. Siz de geç kalmayın. Ben şaşkınlıkla Ayşe'ye bakıyordum. Güzel mavi gözlerini gözlerime dikip gülümsedi. -Zehra, hep yanımda ol. Bu adamın tavırları beni rahatsız ediyor. Beni "manken" yapmak istediğini söylüyor. İrkilerek arkadaşımı dinliyordum. Zaman zaman bizi ziyaret eden bazı genç kızlar geldi gözlerimin önüne. Boylu poslu, alımlı kızlardı hepsi de. Devamı yarın... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00