"Sen bunu niye söylemedin?"

Vali Beye dedim ki: -Sayın Valim, zaten ben de protokoldeki arkadaşlar için düşünmüştüm. Elbette komutanımız için de var. Bunun üzerine prosedüre uygun bir şekilde komutanlığa gittik. Komutana hem kendimi takdim ettim. Hem müftülük adına görevli olarak hac dönüşünde bir ufacık hediye getirdiğimizi söyledim. Çok duygulandı... Öyle ki iade-i ziyaret amaçlı Müftülüğe bile geldi birkaç gün sonra. Herkes şaşırmış hayret etmişti. İhtilal sonrası bir müftü yardımcısının hem de hac dönüşü komutana hediye getirmesi ve takdim etmesi. Buna karşılık da bir tümen komutanının müftülüğe iade-i ziyaret yapması... Şaşıranlar vardı ama ben kendimden ve görevimden emindim. Hem de ülkemin insanından emindim. Art niyet olmadığı sürece istisnalar hariç insanımız inançlıydı ve dine ve din adamlarına saygılıydı... Hatta komutan ziyaret esnasında, bize düşen bir iş varsa çekinme diye bir jest yapınca ben de çekinmeden, olanca samimiyetimle demiştim ki: -Komutanım şehrimizin mezarlığı çok bakımsız. Buranın etrafının temizlenmesine yardım ederseniz, der demez, "derhal" dedi komutan. Ertesi gün bir de baktım ki, mezarlığın temizliği başlamış bile... Kiminin elinde testere, kiminin elinde balta, kiminin elinde kürek... Askeriye kısa bir sürede etrafı tertemiz etti... Mezarlığın etrafına da duvar örüldü... Ama komutan, hem işini şansa bırakmıyor. Hem de verdiği sözün yerine getirilip getirilmediğini kontrol ediyor. Birkaç gün sonra işi kontrol için geldi. Bana biraz da evladı gibi bakıyordu. Yirmili yaşlarda bir müftü yardımcısı... Çocuk olmaz mı? -Tamam mı çocuk, dedi. -Tamam efendim, dedim. -Gidip görelim, dedi. Gittik. Beğendi yapılan temizliği. Tam ayrılacağız, dedi ki: -Ya çocuk, sen bunu niye söylemedin. -Neyi? - Bu mezarlığın ortasına bir yol yapalım. Bu kadarını söyleyememiştim. Ama hissetmişti ihtiyaç olduğunu. Ertesi gün bir baktım ki dozer, kepçe ne varsa mezarlıkta... Belediye Başkanını da çağırmış komutan. Ona da söylemiş, mezarlığın ortasına yol açılmasını. Bir de ortasına çeşme yapılsın istemiş. Bu çalışmalar sonrası Vali Bey de teşekkür etmişti: -Sen çok akıllısın. O jestine karşılık, komutan bu zor işi iki haftada bitirtti. -Sayın Valim, ben kendime istemediğim için rahattım. Hatta bakın Müftülük için bile istemedim. Burası şehrin mezarlığı. Komutan da duyarlılık gösterdi. Hepsi bu. Vali Bey zaten sevincini paylaşıyordu. Derken böyle bir ramazan günüydü... Dediler ki komutan seni çağırıyor? Bu kez ben şaşırmıştım! Devamı yarın... > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00