"Sen doğru söylüyorsun!.."

A -
A +

"Köfteci, siparişlerimi hazırlarken ezan okunmaya başlayınca çalgılı ilahinin sesini kesti..."

Çocukluğumuzda, köyümüzde evinde televizyon olan az sayıdaki komşuların evine gider film seyrederdik. Ev sahibinin bizden 5-6 yaş büyük oğlu vardı. Televizyona yakın oturur açık sahneler olursa hemen televizyonu kapatırdı bir müddet sahnenin geçmesini bekler tekrar açardı.

Bir zaman sonra bu komşularımız İstanbul'a göç etti. Birkaç yıl sonra biz de başka bir şehre göç ettik.

Geçen yıl, bir paylaşım sitesinde bizden 5-6 yaş büyük dediğim o köylüm ile tanışıp mesajlaşmaya başladık. Köylümün internet üzerinden beğeni için paylaştığı bir resim vardı. Mütedeyyin bir kadının giymemesi gereken son derece açık bir giysiydi. İstanbul'un tarihî camilerinin birinin önünde çekilmişti. Güya bu mekânda olmakla milli mesaj veriyordu. Oysa geleneğimizde olan şey, köyde gelinlerin duvaklı dahi olsa namahrem tarafından görülmesinin uygun karşılanmamasıydı. Bu köylüm nasıl böyle bir resmi paylaşabilirdi? Mesaj yazdım. "Ağabey sen benden büyüksün, daha iyi hatırlarsın. Köydeyken köylümüzün böyle bir gelinlik giymiş kızı olsaydı ve köy camisinin önünde böyle resim çekilseydi, sen aynı beğeniyi yapar mıydın, beğenir miydin?"

Yine samimi bir insanmış ki cevap olarak "haklısın köylüm" dedi ve resmi paylaşım sitesinden kaldırdı.

Şimdi nice muhafazakâr dediğimiz aileler, akrabalarımız "ben Osmanlı torunuyum" diyenler vb. artık unutulmaya yüz tutmuş misafirlikte kadınlarımızla kızlarımızla ayrı ayrı odalarda oturanlarımız kaldı mı? Dekolte denilen o elbiseyi düğünlerde vb. giymeyen kaldı mı? Yani düğün olunca ne değişiyor ki de bir iki aile arasında yapmadığımız serbestiyi, yüzlerce aile olunca kadın erkek karışık yapıyoruz? Bu bir gaflet değil mi?

Bir başka gafletimize bakın... İş yerine yakın köfteci çalgılı ilahi dinlerdi. Üzülürdüm ama fitne çıkabilir diye susardım. Bir defasında geç gittiğimde içeride benden başka kimse yoktu. Yine çalgılı bir ilahi dinliyordu. Siparişlerimi hazırlarken ezan okunmaya başlayınca çalgılı ilahinin sesini kesti.

Zamanı gelmişti.

-Neden ilahinin sesini kapattın?

-Ezan okunuyor da.

-Ezan okunurken niçin kapatıyorsun ki?

-Allah ve peygamberin ismi geçiyor, müzik hürmetsizlik olur.

Ezan okunurken müziği hürmetsizlik olur da ilahide bu isimleri müzikle birleştirerek dinliyorsun!..

Şaşırmış bir şekilde yüzüme baktı. "Hiç böyle düşünmemiştim, doğru söylüyorsun" dedi.

K.D.-Manisa

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.