Senden çok yoruldum dünya!..

A -
A +
"Beni arayan arkadaşım o kadar üzülmüştü ki ağlamaktan anlatamıyordu... Hayatın çaresizliği altında kahrolmuştu."

Hikmetinden sual olunmaz Rabbim... Dünya gerçekten imtihan yeri... Dün aradı arkadaşım Leyla... Bir sene önce taşınmıştı Denizli'ye... Hayatta biricik evladı olan kızının işi oraya çıktı diye... Öyle bir anlatıyordu ki ağlarken kelimeler ağzından zor çıkıyordu...
Ne oldu Leyla? Neyin var kuzum?
"Daha ne olsun... Bıktım artık bu hayattan... Kızım eşinden ayrıldı. Üzüntüden aklını oynatacak halde. Anne bana akıl ver diyor... Onu mu teselli edeyim? Eşim artık ciğerleri çürümüş nefes alamaz hâlde. Bir nefes için koluna girip hastane koridorlarında taşıyorum. "Beni bırakma ne olur" diye ağlıyor. Onu mu teselli edeyim?
Annem memlekette bakıma muhtaç. Hiçbir kardeşim ilgilenmiyor. İki oğlu var, benimle birlikte üç kızı var... Hiçbiri dönüp bakmıyor... Annem ise beni arıyor; "kızım niçin bana bakmıyorsun?" diye... Anne hakkı ne yapayım, kalkıp anneme gidiyorum. Onu hastaneye götürüp bir hafta on gün yanında refakatçı kalıp tekrar evine getiriyor, sonra nefes nefese Denizli'ye dönüyorum...
Ah çok yoruldum... Bana hiçbir hayrı olmayan kocamın yıllar yılı kahrını çektim evladım babasız kalmasın diye... Tek başına yaşadım geceyi gündüzü, namusuma halel getirmeden... Evladımı büyüttüm yarı aç yarı tok... Evlendirip kızımın mürüvvetini göreyim dedim. En güvendiğim zamanda yuvaları yıkıldı. Oğlan çekip gidince çocuğum kahroldu...
Soruyorum kendi kendime: Bu hayatta ben kime ne yaptım da bunca eza ve cezaya müstahak oldum? Artık duaya varmıyor ellerim, tespihe uzanmıyor..."
Anlattı ağladı, ağladı anlattı... Gerçekten söylemesi kolay ama her şeyi var görünüp hiçbir şeyi olmaması o kadar zor ki? Hayatında murat alıp bir kez gülmemiş bir kadıncağız... Derdini kimseye anlatamayan bir anne? Bunca üzüntüye rağmen bir de açlık sınırında sefil bir hayat yaşamak...
Ne için? Kimin için? Niye?
Yıllarca sabret, sabret, sabret... Sonrası enkaz yığını... Tahammül sınırlarını zorlayan bu hayata kim, hangimiz ne kadar sabredebiliriz ki Leyla'yı yargılayalım? Leyla telefonu kapattığında çok üzüldüm. Kadıncağızın çaresizliğine üzüldüm. İnancına, itikadına halel getirecek derecede depresyona girmesine üzüldüm. Allahım sen çaresizlerin çaresisin, bu çaresiz arkadaşımın da çaresi ol ya Rabbi...
           Rumuz: "Esma"-Ankara
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.